Boğaz’ın Gölgesindeki Gecekondu Gerçeği
İstanbul Boğazı, eşsiz manzarası, tarihi dokusu ve prestijli yaşam tarzıyla dünyanın en özel bölgelerinden biridir. Beşiktaş’tan Sarıyer’e, Üsküdar’dan Beykoz’a uzanan bu büyüleyici coğrafya, lüks yalılar ve modern rezidanslarla anılırken, aynı zamanda gecekondu mahallelerine de ev sahipliği yapıyor. Peki, Boğaz’ın kıyılarında gecekonduda yaşayanlar gerçekten zengin mi? Bu soru, hem sosyal hem de ekonomik açıdan derin bir analizi gerektiriyor. Boğaz’daki gecekondu mahalleleri, yüksek değerli araziler üzerinde yer alsa da, bu bölgelerde yaşayanların ekonomik durumu genellikle sanıldığından farklı.
Bu makalede, Beşiktaş, Sarıyer, Üsküdar ve Beykoz gibi Boğaz’ın önemli ilçelerindeki gecekondu yaşamını, ekonomik ve sosyal dinamiklerini, kentsel dönüşüm süreçlerini ve bu bölgelerdeki yaşam koşullarını detaylı bir şekilde ele alacağız. Amacımız, “zenginlik” kavramını yalnızca maddi varlıkla sınırlamadan, gecekondu sakinlerinin gerçek hikayelerini ortaya koymak. Boğaz’ın gecekondu mahalleleri, bir yanda muhteşem manzaralar sunarken, diğer yanda altyapı eksiklikleri ve sosyal dışlanma gibi zorluklarla mücadele eden bir topluluğu barındırıyor. Bu çelişkili dünyayı anlamak, İstanbul’un sosyal dokusuna daha yakından bakmak anlamına geliyor. Hazırsanız, Boğaz’ın az bilinen yüzüne doğru bir yolculuğa çıkalım!
1. Boğaz’da Gecekondu Mahallelerinin Kökeni
İstanbul Boğazı’ndaki gecekondu mahallelerinin oluşumu, 20. yüzyılın ortalarına, özellikle 1950’li ve 60’lı yıllara uzanıyor. Türkiye’nin hızlı kentleşme süreci, kırsal alanlardan İstanbul’a yoğun göçü tetikledi. Beşiktaş, Sarıyer, Üsküdar ve Beykoz gibi Boğaz’ın kıyı ilçeleri, doğal güzellikleri ve şehre yakınlıkları nedeniyle göçmenler için cazip bir yerleşim alanı oldu. Ancak bu bölgelerde, genellikle yasal olmayan yollarla inşa edilen gecekondular yaygınlaştı. Örneğin, Sarıyer’in Rumelihisarı ve Beykoz’un Çubuklu mahalleleri, gecekondu yerleşimlerinin yoğun olduğu alanlar olarak biliniyor.
Bu mahalleler, başlangıçta temel barınma ihtiyaçlarını karşılamak için kurulmuş olsa da, zamanla Boğaz’ın artan arazi değerleriyle dikkat çekmeye başladı. Ancak bu durum, gecekondu sakinlerinin ekonomik durumunu doğrudan iyileştirmedi. Çoğu gecekondu sakini, arazinin tapusuna sahip değil ve bu, “zengin” algısının temel yanılgılarından birini oluşturuyor.
2. Gecekondu Sakinleri Zengin mi? Ekonomik Gerçekler
Boğaz’da gecekondu mahallelerinde yaşayanların zengin olup olmadığı, ekonomik ve yasal faktörlere bağlıdır. Beşiktaş, Sarıyer, Üsküdar ve Beykoz gibi ilçelerde, gecekondu arazileri yüksek değerli bölgelerde yer alıyor. Ancak bu durum, sakinlerin maddi refah içinde olduğu anlamına gelmiyor.
2.1. Arazi Değerleri ve Tapu Sorunları
Boğaz’ın kıyı şeridindeki araziler, İstanbul’un en değerli bölgeleri arasında yer alıyor. Beşiktaş’ta Ortaköy, Sarıyer’de Yeniköy, Üsküdar’da Çengelköy veya Beykoz’da Kanlıca gibi mahallelerdeki araziler, yüksek talep görüyor. Ancak gecekondu mahallelerinin büyük bir kısmı, hazine arazileri veya özel mülkler üzerinde yer alıyor ve sakinlerin çoğu tapu sahibi değil. Bu durum, gecekondu sakinlerinin arazi değerinden doğrudan faydalanmasını engelliyor.
2.2. Gecekondu Sakinlerinin Gelir Düzeyi
Gecekondu mahallelerinde yaşayanların çoğu, düşük veya orta gelir grubuna mensuptur. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, İstanbul’daki gecekondu bölgelerinde hane başına düşen gelir, şehir ortalamasının altında seyrediyor. Beşiktaş ve Üsküdar gibi merkezi ilçelerde bile, gecekondu sakinleri genellikle asgari ücretle veya düzensiz işlerle geçiniyor. Sarıyer ve Beykoz’daki daha uzak mahallelerde bu durum daha belirgin. Dolayısıyla, Boğaz’daki gecekondu sakinlerinin “zengin” olarak görülmesi, yalnızca arazi değerlerine dayanan bir yanlış algı.
Bölge |
Gecekondu Yoğunluğu |
Temel Altyapı Durumu |
Hane Başına Ortalama Gelir Düzeyi |
---|---|---|---|
Beşiktaş |
Düşük |
Kısmen yeterli |
Orta-düşük |
Sarıyer |
Orta-yüksek |
Yetersiz |
Düşük |
Üsküdar |
Orta |
Kısmen yeterli |
Orta-düşük |
Beykoz |
Yüksek |
Yetersiz |
Düşük |
3. Kentsel Dönüşümün Boğaz’daki Gecekondu Mahallelerine Etkisi
Son yıllarda, Boğaz’daki gecekondu mahalleleri, kentsel dönüşüm projelerinin merkezi haline geldi. Beşiktaş’taki Ortaköy, Sarıyer’deki Rumelihisarı, Üsküdar’daki Çengelköy ve Beykoz’daki Anadolu Hisarı gibi bölgeler, kentsel dönüşüm projeleriyle yeniden şekilleniyor. Bu süreç, gecekondu sakinleri için hem fırsatlar hem de zorluklar sunuyor.
3.1. Kentsel Dönüşümün Sağladığı Fırsatlar
Kentsel dönüşüm projeleri, bazı gecekondu sakinlerine modern konutlara geçiş imkânı tanıyor. Örneğin, Beykoz’da bazı mahallelerde, tapu sahibi olan gecekondu sakinlerine yeni projelerde daire veya maddi tazminat teklif ediliyor. Bu, özellikle uzun süredir bölgede yaşayan aileler için bir fırsat olabilir.
3.2. Kentsel Dönüşümün Getirdiği Zorluklar
Tapusu olmayan gecekondu sakinleri, kentsel dönüşüm sürecinde genellikle yerinden edilme riskiyle karşı karşıya. Yeni projeler, genellikle lüks konutlara odaklandığından, bu ailelerin Boğaz’da kalmaları zorlaşıyor. Ayrıca, yeni dairelerin bakım maliyetleri ve aidatları, düşük gelirli aileler için sürdürülemez olabiliyor. Örneğin, Sarıyer’deki bazı gecekondu sakinleri, kentsel dönüşüm sonrası şehir merkezinden uzak bölgelere taşınmak zorunda kaldı.
4. Sosyal ve Kültürel Dinamikler
Boğaz’daki gecekondu mahalleleri, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir çeşitlilik sunuyor. Beşiktaş’taki gecekondu bölgeleri, daha kozmopolit bir yapıya sahipken, Beykoz ve Sarıyer’deki mahalleler, kırsal göçmenlerin yoğun olduğu topluluklara ev sahipliği yapıyor. Bu mahalleler, dayanışmanın güçlü olduğu, komşuluk ilişkilerinin ön planda olduğu alanlar olarak öne çıkıyor. Ancak sosyal dışlanma, bu bölgelerde yaşayanların karşılaştığı temel sorunlardan biri.
4.1. Günlük Yaşam ve Altyapı Zorlukları
Gecekondu mahallelerinde altyapı eksiklikleri, yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Özellikle Sarıyer ve Beykoz’daki bazı bölgelerde, elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri yetersiz. Boğaz’ın eğimli arazilerinde yer alan gecekondular, deprem riskine karşı da savunmasız. Beşiktaş ve Üsküdar’daki gecekondu mahalleleri, şehir merkezine yakınlıkları nedeniyle daha iyi altyapıya sahip olsa da, bu bölgelerde de sorunlar tamamen çözülmüş değil.
4.2. Toplumsal Algı ve Önyargılar
Boğaz’daki gecekondu sakinleri, genellikle “değerli arazileri işgal eden” kişiler olarak görülüyor. Ancak bu mahallelerde yaşayanların çoğu, yıllardır bu bölgelerde bulunuyor ve burayı evleri olarak kabul ediyor. Toplumdaki bu önyargılar, gecekondu sakinlerinin sosyal entegrasyonunu zorlaştırıyor. Örneğin, Üsküdar’daki gecekondu sakinleri, lüks yaşam tarzıyla özdeşleşen Boğaz’da “yabancı” olarak algılanabiliyor.
5. Boğaz’daki Gecekondu Mahallelerinin Geleceği
Boğaz’daki gecekondu mahallelerinin geleceği, kentsel dönüşüm politikalarına ve yerel yönetimlerin yaklaşımlarına bağlı. Beşiktaş, Sarıyer, Üsküdar ve Beykoz’daki gecekondu bölgeleri, hem ekonomik hem de sosyal açıdan İstanbul’un geleceğini şekillendirecek önemli alanlar. Adil ve kapsayıcı politikalar, bu mahallelerde yaşayanların yaşam kalitesini artırabilir ve kültürel dokularını koruyabilir.
İstanbul Boğazı’nda, Beşiktaş, Sarıyer, Üsküdar ve Beykoz gibi ilçelerde gecekonduda yaşayanların zengin olup olmadığı sorusu, basit bir cevaba indirgenemez. Yüksek değerli araziler, bu bölgelerde yaşayanların “zengin” olarak algılanmasına neden olsa da, tapu sorunları, düşük gelir düzeyi ve sosyal dışlanma gibi faktörler bu algıyı çürütüyor. Kentsel dönüşüm, fırsatlar sunarken, tapusuz aileler için yerinden edilme riskini de beraberinde getiriyor.
Öneriler:
-
Adil Kentsel Dönüşüm: Yerel yönetimler, gecekondu sakinlerinin haklarını koruyacak ve onları yeni yaşam alanlarına entegre edecek politikalar geliştirmeli.
-
Altyapı İyileştirmeleri: Sarıyer ve Beykoz gibi bölgelerde temel hizmetlerin (su, elektrik, kanalizasyon) iyileştirilmesi, yaşam kalitesini artırabilir.
-
Toplumsal Farkındalık: Boğaz’daki gecekondu mahallelerinin kültürel ve sosyal değerine dair farkındalığı artırmak için projeler düzenlenmeli.
Bu konuda daha fazla bilgi almak için bizi takip edin ve görüşlerinizi yorum kısmında paylaşın!
İlhan ÇAMKARA / Emlak Haber Ajansı