Muğla’nın Marmaris ilçesi açıklarında gece saatlerinde meydana gelen 5,8 büyüklüğündeki deprem, başta Aydın, Denizli, Manisa ve İzmir olmak üzere birçok ilde şiddetli şekilde hissedildi.
Depremin ardından bölgede herhangi bir yıkım ihbarı yapılmazken, Muğla Valisi İdris Akbıyık, Marmaris’te iki binada çatlak oluştuğu bilgisini verdi.
Deprem nedeniyle 34 kişi yaralanırken panik atak geçiren 14 yaşında bir kız çocuğu yaşamını yitirdi.
Depremin ardından uzmanlar dikkat çekici yorumlarda bulundu. İşte Prof. Dr. Okan Tüysüz, Prof. Dr. Şerif Barış ve Prof. Dr. Şükrü Ersoy’un Marmaris’te meydana gelen deprem sonrası yaptığı değerlendirmeler…
“‘Deprem fırtınası’ beklenmiyor”
Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz, NTV canlı yayınında yaptığı değerlendirmede, depremin 60-70 kilometre derinlikte meydana geldiğini ve bu nedenle geniş bir alanda hissedildiğini ancak hasarın sınırlı kaldığını söyledi.
Ege bölgesinin dünyanın en aktif deprem kuşaklarından biri olduğunu vurgulayan Tüysüz, “Bu hareketlilik zaman zaman artarak, zaman zaman azalarak devam eder. Olağan kabul etmemiz gereken bir hareketlilik. Tsunami olasılığı da bu derinlikteki bir depremde oldukça düşük” dedi.
Tüysüz, deprem sonrası “deprem fırtınası” beklemediğini belirterek, “Deprem fırtınaları genellikle sığ depremlerden sonra görülür. Ancak 5 büyüklüğüne kadar artçıların olması muhtemel. Hasarlı binalara kesinlikle girilmemeli” uyarısında bulundu.
“Bu tür depremler sürpriz değil”
Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Barış ise, bu büyüklükteki bir depremin o bölgedeki yapılara ciddi zarar vermesinin beklenmediğini söyledi.
Artçıların olağan olduğunu ve 4.8’e kadar çıkabileceğini belirten Barış, “Bu tür depremler Ege gibi çok sayıda fay hattı içeren bölgelerde sürpriz değildir. Önemli olan artık ne yapacağımızı konuşmak” dedi.
“5.8 ile sınırlı kalmayabilir”
CNN Türk yayınına katılan Prof. Dr. Şükrü Ersoy de dikkat çekici bir uyarıda bulundu.
Ersoy, depremin 67 ila 80 kilometre derinlikte gerçekleştiğini ve bu tür sarsıntıların yer kabuğunun alt katmanlarında oluştuğunu belirterek, “Bu bölge Rodos kuşağındaki depremlerle bağlantılı. Bu kuşakta 6 büyüklüğüne kadar çok sayıda deprem meydana geliyor. 5.8’le sınırlı kalmayabilir” ifadelerini kullandı.