Hediye Güral Gür, ilk altı ayın zor geçtiğini belirterek sektörle ilgili şu değerlendirmeleri yaptı:
- Depremin ertesi günü iptal almaya başladık. Pandemi döneminde görmediğimiz kadar kötü şubat ve mart ayı geçirdik.
- Şu anda üst perdeden İstanbul depreminin dillendiriliyor olması neredeyse deprem olmuş kadar İstanbul turizmini etkiledi.
- Turizmciler olarak biz hiç iş yapamadığımız bir dönemde depremle ilgili konaklama vergisi gibi ek yük geldi üstümüze. Zaten TGA’ya verdiğimiz bir yükümüz vardı. Şimdi deprem vergisi geldi onları ödüyoruz.
KUR 25’E GÖRE PLAN YAPTIK
- Otel fiyatları yükseliyor ama maliyetlerimiz de çok yükseldi. Geçen seneden bu seneye enerji fiyatları yüzde 180 arttı. Bu kadar enerjide artış varken ben ancak fiyatıma yüzde 35-40 civarında yansıtabildim.
- Planlarımız dövizin artacağı yönündeydi. Dövizde 25 TL’nin aşağısında bir şey olacağını düşünmemiştik. Ama dövizde 20’nin üstüne çıkmıyor neredeyse.
- Pandemiyle son dakika karar verme alışkanlığı başladı. Şimdi de seçim var bekleyeyim göreyim durumu var. Bu yıl önce deprem üstüne ramazan üstüne seçim yılın ilk yarısı zor geçti.
- Mutfakta kalem kalem her şeyi takip ediyoruz. Mönüleri değiştiriyoruz zaman zaman. Zam geleceğini öngördüğümüz bir kalem olursa orada satın alma yapıyoruz. Yapboz gibi oynuyorlar satın almacı arkadaşlarımız
- Şimdi hem turizm kurtarıcı sektör olarak görülüyor, bir yandan da çok iyi paralar gelsin deniliyor. Kanunla vergi alınan tek sektörüz. Bu paraları ödeyebilmemiz için bir yandan da para kazanmamız lazım. Bankalar bizleri riskli görüyor.
- Borçlar var binalar eskidi. Güneyde 30 yaşın üstünde yapılar var. Bunların yenilenebilmesi için desteğe ihtiyaç var.