Türkiye’nin Turkuaz Kıyısında yer alan, Ian Schrager ve Marriott International iş birliği ile açılan The Bodrum EDITION, sezonun başlamasıyla çağdaş ve lüks otel deneyimini tanımlamaya devam ediyor. Schrager’in yenilikçi konsepti ile yaratılan The Bodrum EDITION, Türk Rivierası’nın berrak sularına bakan eşsiz manzarası ve geniş sahili ile doğal bir amfi tiyatro formunda. Bu sene 1 Haziran’da açılacak olan The Bodrum EDITION, yaz sezonu için hazırladığı programı ile Tilkicik koyunda bir Ege ütopyası yaratıyor.
2020 yazında üçüncü sezonuna başlayacak olan The Bodrum EDITION, 108 konuk odası ve süiti, uluslararası üne sahip Perulu şef Diego Muñoz’un önderliğini yaptığı 2 restoranı ve ödüllü Spa’sı ile 1 Haziran’dan itibaren misafirlerine birbirinden farklı deneyimler sunuyor.
Otelin ana sosyal merkezlerinden biri olan, gözlerden uzak bembeyaz kumlu plajın yer aldığı BEACH CLUB, sezon açılışı için genişletildi. Ege Denizi’nin sonsuz maviliğine eşlik edecek imza EDITION kokteylleri ile yeme, içme, eğlence ve sanat Beach Club’da bir araya geliyor. Akdeniz bölgesinin zenginliğinden ilham alan, “Olduğun gibi gel” diyen rahat ama şık restoran Morena’da ise yenilenen menüsü ile misafirleri birbirinden lezzetli tatlar bekliyor.
The Bodrum EDITION’da lüks; sadelikten, sahilin ve restoranların sunduğu mahremiyetten, kalabalıktan uzak huzurdan ve doğadan geliyor. Otel misafirlerini, kaldıkları süre boyunca değişmeyen kişiye özel şezlong seçimi ve fiziksel temasa gerek kalmadan cep telefonları ile odaya girmelerini sağlayan bir uygulama gibi dijital yenilikler bekliyor. İyi yaşam odaklı misafirler ise sonsuz mavilikteki Akdeniz manzarası eşliğinde yapılan Yoga derslerine katılabilir, Yoga for Bad People tarafından hazırlanan In Room Yoga Channel’dan faydalanabilirler.
Açılışa özel 2 promosyon sunan The Bodrum EDITION’da üç geceden fazla kalacak olan misafirleri Stay A While paketi kapsamında %30 indirim ve tercih ettikleri odada upgrade bekliyor. Long Term Suit paket kapsamında ise; Loft Sea View Suite özel fiyatlar ve 24 saat esnek iptal politikası ile mini mutfak, özel balkon, havuz veya bahçe konforu misafirlere sunuluyor.
The Bodrum EDITION Sosyal Mesafeye ve Hijyene Verdiği Önemi Arttırdı
Otelde en üst seviyede dikkat edilen sosyal mesafe ve temizlik protokolleri ile virüs riskini minimuma indirmeyi hedefleyen The Bodrum EDITION’da temizlik görevlileri Nano teknolojiye sahip sertifikalı anti bakteriyel Clean Seal temizlik ürünleri ve ULV makinaları kullanıyor. Odalar bir sonraki misafirlerine teslim edilmeden önce 24 saat bekleniyor. Otelde bütün çalışanlar aralarında en az bir metre olacak şekilde sosyal mesafeye uyuyor.
Maske ve tek kullanımlık eldivenlerle hizmet veren görevliler; odalardan, restoranlara, plajdanasansörlere kadar tüm ortak alanlarda hijyen önlemlerini arttırdı.
THE BODRUM EDITION
At nalı biçiminde sahile inecek şekilde konumlandırılmış olan otel, özel kabanaları, eğlence alanları, bazıları kişiye özel havuza sahip 108 konuk odası ve süitin yanı sıra büyük özel havuzlu ve saunalı, dört yatak odalı özel bir villaya da ev sahipliği yapıyor.
The Bodrum EDITION’da plaja yakın bir konumda bulunan, güneş aşığı bir gündüz restoranı olan Morena, Mısır Çarşısı’nın baharatlarından ilham alarak eğlenceli, umarsız, özgür, ve canlı bir deneyim sunuyor. Burada yabancı ve yerli konuklar, yerel ürünlerden oluşan, Akdeniz bölgelerinin zenginliğinden ilham alan, rahat yenilebilen yemeklerin tadını çıkarıyor. “Olduğun gibi gel” diyen rahat ama şık restoranda, büyük paylaşımlık tabaklarda servis edilen deniz ürünlerinin ve kasabın tezgâhından direk olarak gelen çeşitli yerel et çeşitlerinin pişirildiği bir açık mutfak & ızgara yer alacak.
Otelin gün boyu hizmet veren restoranı Kitchen, Bali ve Hawaii kıyılarının rahat yaşam tarzından esinlenen tüm gün brunch menüsü ile sağlıklı yaşam üzerine odaklanıyor. Konuklar burada en üst kalite yerel ürünler ile hazırlanan ve bilinen en renkli öğünlerden biri olan geleneksel Türk kahvaltısını deneyimleyebiliyorlar.
22.000 metrekarelik bir alana yayılan otelde, klasik öğelerin en üst düzey kültürle buluştuğu, sadeliğin sofistike detaylara dönüştüğü ve akıllı tasarımın doğal güzelliği ortaya çıkardığı bir denge yaratıldı. Her bir noktası yerel etkilerden ve doğal kaynaklardan ilham alan otelde şaşırtıcı ve ultra-modern kıvrımlar göze çarpıyor. Bir akdeniz vahası olarak tasarlanan peyzaj, yarımadanın yerli flora ve faunasını yansıtıyor. Yerel zeytin ağaçları, tesis boyunca doğal çerçeveye uygun olarak sürdürülebilir ve büyüleyici bir manzara oluşturmak için kullanılmıştır. Ege Denizi’nin karşı konulmaz turkuaz sularına yol açan muhteşem beyaz plaj ise The Bodrum EDITION’ın en önemli özelliğidir.
Otelin 100 metre uzunluğundaki plajı; beach barı ve özel kabanaları ile otel misafirleri ve yalnızca 50 dakika uzaklıkta bulunan Yunan adalarından gelen ziyaretçilerin keyifle vakit geçirmesi için rahat ve samimi bir ortama sahip.
The Spa at The Bodrum EDITION, uluslararası iyileştirme tekniklerini, yerelden ilham alınarak oluşturulmuş tedavilerle birleştirerek enerji dolu bir tecrübeyi bünyesinde barındıyor. Son teknoloji donanıma sahip ve başlı başına benzersiz bir deneyim sunan spa, Türk Hamamı, Himalaya tuzlu terapi odası, sauna, buhar odası ve dinlenme havuzuyla tamamlanmaktadır. Sekiz tane sakinlik tedavi odası ile birinci sınıf tedaviler sunan spa 1450 metrekarelik bir alanda hizmet vermektedir. Son olarak ise The Bodrum EDITION’ın tam merkezinde yarımadanın muhteşem kıvrımlarını görebileceğiniz bir sonsuzluk havuzu sizi karşılıyor.
Sadeliğin asıl lüks olduğu inancını hayata geçirerek, ferah ve aydınlık odaları, kontrast oluşturan taş zemin ve açık renkler ile tasarlanmıştır. Aileler ve kalabalık gruplar için uygun olan özel, dört yatak odalı villa, kendi özel havuz alanı ve saunası ile Edition’ın sofistike havasını yansıtırken, diğer iki suit özel dinlenme havuzu ve terasın keyfini size sunmaktadır.
Otel; özel etkinlikler, düğünler ve iş gezileri için kullanılabilecek 800 metre karelik dış alana ve toplantı odaları, etkinlikler, partiler ve düğünler için kullanılabilecek 400 metrekarelik iç alana sahiptir. Schrager, otellerin sadece uyumak için gidilen bir yer olmadığı, daha ziyade buluşma noktası ve rahatlama alanı olduğu gerçeğine inanıyor. Bu nedenle de tasarladığı otellerde sadece otel değil aynı zamanda şehrin içerisinde küçük bir şehir kurarak entegre bir tecrübe sunuyor.