Meteoroloji’nin nisan ayındaki kuraklık ve sıcaklık raporuna göre Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu ve Ege’nin güney kesimlerinde ‘şiddetli’, ‘çok şiddetli’ ve ‘olağanüstü’ kuraklık görüldü. Konuyla ilgili açıklama yapan Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, küresel iklim değişiminin bugün kuraklık ve su olgusu olarak karşımıza çıktığını belirterek, “Ülkemiz ve bölgemiz ile ilgili temel sorun şu; yakın zamanda NASA tarafından yeraltı su kaynaklarımızı gösteren haritalar vardı. O harita bize aslında rezerv olarak, kötü gün dostu olarak tutmamız gereken su kaynaklarını büyük ölçüde tükettiğimizi bize gösteriyor” dedi.
‘HIZLA BU SÜRECİ YAŞAYACAĞIZ’
Küresel iklim değişikliği ve olası sonuçları ile ilgili birçok bilim insanın araştırma yaptığını söyleyen Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, “Buna ilişkinde projeksiyonlar çiziliyor. Yani iyi, normal ve felaket senaryoları var. Bunu tabii ki öngöremezsiniz ama son yaşanan gelişmeler ve ortaya çıkan bulgular bırakın normali, büyük oranda felaket olarak adlandırılan senaryoların hayata geçtiğini gösteriyor.
‘ÖNGÖRÜLERİMİZİN ÇOK ÖTESİNDE BİR DURUM’
Prof. Dr. Alaeddinoğlu, Van Gölü’nün bu mevsimde yağışlar ve eriyen kar suları ile maksimum seviyede olması gerektiğini fakat şu anda kıyılarda durum tam tersini gösterdiğini, geriye doğru çekilmenin halen devam ettiğine tanıklık ettiklerini söyledi. Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Bu bize buharlaşmanın boyutunu gösteriyor. Van Gölü’nde ki bu taşlar normalde bu aylarda sular altında kalırdı. Maalesef şu anda görebiliyoruz. Tekrar ediyorum öngörülerimizin çok ötesinde bir durum” dedi.
‘KURAKLIK TÜM DÜNYADA DEĞİŞİMLERE NEDEN OLACAK’
Birleşmiş Milletlerin (BM), iklim değişikliğinin dünya üzerinde yaratacağı tahribatı önlemeye yönelik raporlarında da artık çok ciddiye alındığını ve ülkelerinde bu konuda çok ciddi kampanyalar organizasyonlar gerçekleştirdiklerini belirten Prof. Dr. Alaeddinoğlu artık hayatımızda yeni normallerin gireceğini belirterek, şöyle konuştu:
“Küresel iklim değişikliği ve kuraklık aslında aynen pandemide olduğu gibi hayatımıza yeni normaller getirecek. Su ile ilgili hayatımızda karşılaşacağımız şeyler var. Bundan sonra yaşanacak süreç ve kuraklık hayatımızda yeni normaller sokacak. Yani içme ve kullanma suyunun kullanımı, yağış ile ilgili çok şeyin değişeceğini düşünüyorum. Kuraklığın hayatımızda değişikliğe neden olacağını ve sadece bölge için değil tüm dünya için böyle olacağını düşünüyorum.”