Sağlık Bakanlığı corona virüsü salgını nedeniyle Hayat Eve Sığar sloganı ile bütün vatandaşları sosyal izolasyona davet ediyor. Eğitimin evlerde devam ettiği bu olağanüstü günlerde çocukların evde kaliteli vakit geçirmesi konusunda ebeveynler sıkıntı yaşıyor. Peki çocuklar dünya çapında yaşanan corona virüsü tehlikesinin farkında mı? Salgın çocuklara anlatılmalı mı?
Klinik Psikolog Begüm Kaplan, “Sizlerin ebeveyn olarak salgın karşısında sergilediğiniz tutum ve davranışlarınız çocuğunuzun davranışlarına ve duygusuna rehber olacaktır.” diyor ve bu döndemde çocukların da korku, kaygı, endişe yaşamasının normal olduğunu vurguluyor.
Anne babaların bu süreçte corona virüsünden korunmanın önemini söyleyerek değil doğru davranarak anlatmanın önemine vurgu yapan Kaplan, ebeveynlere rehber olabilecek bilgiler verdi:
CORONA VİRÜSÜ ÇOCUKLARA NASIL ANLATILMALI?
Çocuğunuza corona virüsü nedir? Nasıl korunmalıyız? Nerden çıkmıştır? sorularını ebeveyninin daha rahatlıkla anlatabilmesi açısından internetteki virüs görselleri, hastalığın ortaya çıktığı Çin’in Wuhan kentini haritada göstererek ülkelere yayılmasını anlatmanız size rehber olabilir. Önerim oradaki görselleri göstermek ve sonra dünya haritasını ve renkli kalemlerinizi alarak bir kağıt üzerinde çocuğunuza anlatmanızdır. Bu şekilde çocuğunuzla aktivite de yaparak onları bilgilendirir ve öğrenmelerini sağlamış olursunuz.
Birçoğunuz evden çalışmaya başlamış olabilirsiniz ve bu süreçte evde çocuğunuzla ilgilenip aynı zamanda işinizi yapıyor olmanız size zorluk çıkartabilir. Bu esnada çocuğunuza da yaşı düzeyinde yapabileceği bir görev verebilirsiniz; puzzle, boyama, çizgi tamamlama, el becerilerini geliştirici aktiviteler gibi…
Çocuklarımızın yaşı düzeyinde destekleyici dikkat, görsel algı ve matematik becerilerini geliştiren kitaplardan yararlanıp çocuğunuza günlük çalışma planı belirleyebilirsiniz.
İngilizce gelişimi veya anaokulunda öğrendiği ikinci dil gelişimi için internet üzerinden çocuk çizgi film ve eğitici videolar açabilirsiniz. Burada dikkat etmeniz gereken husus çocuğunuzun ekranda geçirdiği süredir. Gün içinde çocuğun yaşıyla orantılı dakikada ekranla temas önemlidir. Örneğin 4 yaşındaki bir çocuk günlük maksimum 40 dakika ekranla vakit geçirmelidir. Bu sebeple, video programlarını gün içinde iki ayrı zaman diliminde sunabilirsiniz.
Bu süreçte sizin de çocuğunuzun da korku, kaygı, endişe yaşaması olağandır. Siz yetişkin olduğunuz için sözel olarak duygunuzu ifade edebilirsiniz. Ancak çocuklarımız gelişim düzeyine bağlı olarak yetişkinler kadar kendini iyi ifade edemeyebilirler.
5 YAŞ ALTINDAKİ ÇOCUKLARDA BU BELİRTİLERE DİKKAT!
5 yaş altındaki çocuklarımızda bu dönemde görebileceğiniz bazı farklı davranışlar olabilir. Bunlar;
*Yanınızdan ayrılmak istememe, ağlamaklı, huzursuz, huysuz olma
*Bedensel bir takım belirtiler gösterme. Karın ağrısı, baş ağrısı gibi.
*Daha bebek dönemindeki davranışlar sergileme, parmak emme, altına kaçırma gibi.
*Oyunlarında sık sık salgın hastalıklardan bahsetme
*Gece karanlık odada yatmak istememe, kabus görme, hayalet korkusu
*Kekemelik
*Saldırgan davranışlarda bulunma
*Öfke nöbetleri geçirme
Peki ne yapmalısınız?
* Çocuğunuzun davranışlarını iyi gözlemlemeli, sakin kalmalı, somut, net, tutarlı cevaplar vererek korku ve kaygıyı yönetmesini sağlayabilirsiniz.
* Davranışlarınız ve konuşma stiliniz olabildiğince içten, samimi ve tutarlı olmalıdır. Böylelikle çocuklar kendilerini güvende hissedip dış dünyaya daha rahat uyum gösterebilirler.
ÇOCUKLARINIZLA NELER YAPABİLİRSİNİZ?
*Uzmanlar açık havada sosyal mesafeyi korumak şartıyla vakit geçirmeyi önermektedirler. Çocuğunuzla kalabalık olmayan güvenli bir alanda sitenizin bahçesi gibi yerlerde yürüyüşe çıkabilirsiniz.
*Onunla sevdiği müzikleri dinleyip, karşılıklı dans edebilirsiniz, spor hareketleri, yoga yapabilirsiniz.
*Aile albümlerine bakabilirsiniz. Fotoğraflardaki anıları konuşabilirsiniz.
*Ev işi, mutfak işi gibi yaşı düzeyinde yapabileceği günlük işlerde yardım isteyebilirsiniz.
*Bu dönemde neden hijyen, el yıkama, sebze ve sağlıklı beslenmemize önem verdiğimizi çocuklarınıza anlatabilir sağlıklı yemek yemesini destekleyebilir, her yemekten önce, tuvalet sonrası ve şu aralar neden daha fazla ellerimizi doğru yıkamayı öğrenmemiz gerektiğini anlatabilirsiniz.
*Evinizin önündeki sokak hayvanlarına her gün bir kap su ve yemek götürebilirsiniz. Böylelikle çocuğunuz sorumluluk duygusunu almış olmakla birlikte günlük rutininize bir görev eklemiş olursunuz. Aynı zamanda hayvan sevgisi de aşılamış olursunuz.