Güler ve Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Atilla Benli, depremden etkilenen Malatya’da, Ticaret ve Sanayi Odası ev sahipliğinde sigorta acenteleri ve hasar eksperleriyle bir araya geldi.
Güler, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, 24 Ocak’ta Elazığ’da meydana gelen depremin ardından tüm DASK ekibi ve Türkiye Sigorta Birliği ile vatandaşların yanında olduklarını ifade etti.
DASK’ın 20 yıldır faaliyetlerine devam ettiğini belirten Güler, “Genel sigortalılık oranına baktığımızda, ülke genelinde yüzde 54 sigortalılık oranına ulaşmışız. Bu, gerçekten bizim için önemli bir aşama kaydettiğimizi göstermekte. Tabii bu oranı biz yüzde 100 olarak gerçekleştirmek istiyoruz. Sigortalılarımıza ulaşmak istiyoruz. Herkesin Zorunlu Deprem Sigortası’na sahip olmasını istiyoruz. Yaşadığımız bu deprem dolayısıyla da zaten bu farkındalığın önemli hale geldiğini düşünüyoruz.” diye konuştu.
Güler, Marmara Bölgesi’nde sigortalılık oranının daha yüksek olduğunu dile getirerek şöyle devam etti:
“Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da bu oranların daha düşük gerçekleştiğini görüyoruz. Şu anda yüzde 40 oranlarında. Bu oranların daha da artırılması esas gayemiz. Sivrice merkezli depremden sonra hem Elazığ hem de Malatya ve çevre illerden gelen ihbarlar oldu. Biz bu ihbarları hemen hasar dosyaları oluşturarak eksperlerimize yönlendirdik. Şu anda yaklaşık 127 kadar eksperimiz sahada faaliyetlerini yürütmekte. En kısa süre içinde tazminatlarımızı tamamlamayı planlıyoruz. Halihazırda 2 milyon lira kadar hasar ödemesi gerçekleştirdik. Önümüzdeki haftadan itibaren bu rakamların çok daha ileriye gideceğini ve mart ayı sonuna kadar da bütün tazminat ödemelerimizi gerçekleştireceğimizi düşünüyoruz.”
“Zararı rahatlıkla ödeyebilecek kapasiteye sahibiz”
Güler, mali bakımdan DASK’ın son depremde oluşan zararı çok rahatlıkla ödeyebilecek kapasiteye sahip olduğunu belirterek, “Bir depremde 24 milyar lira hasar ödeme kabiliyetimiz mevcut. Onun için biz burada esas olarak afet yönetimine, operasyonları nasıl yöneteceğimize odaklandık. Eksperlerimizi görevlendirdik, onlara üç grup halinde eğitim veriyoruz. İki grup eğitim tamamlandı ve üçüncü grubu da tamamladıktan sonra tüm hasar tespitlerimizi yapacağız. Elazığ ve Malatya özelinde deprem dolayısıyla 15 bine yakın hasar ihbarı aldık. Bunların 8 bini yani yüzde 65’inin Elazığ, yüzde 30’unun da Malatya’dan olduğunu görüyoruz. Ödemelerimizi de hızlı bir şekilde yapacağız. DASK olarak vatandaşlarımızın bu zor günlerinde oluşan maddi kayıplarını normal hayata dönmeleri için karşılamak istiyoruz. Buna ilişkin bütün planlamalarımızı ve çalışmalarımızı yapıyoruz.” dedi.
“753 hasar başvurusu oldu”
Benli de depremde hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifa diledi.
Böylesi durumlarda devletin, özel sektörün, kurumların kenetlendiğini ve acıları dindirmek için güzel örnekler ortaya koyduğunu dile getiren Benli, depremden zarar gören insanların hayata devam etmek zorunda olduğunu, dolayısıyla sigortalılık oranına dikkati çekmek istediklerini söyledi.
Doğal afetlerin ardından Zorunlu Deprem Sigortası’nın yanı sıra konut ve iş yeri sigortası ile kaskonun öneminin de daha iyi anlaşıldığını Benli, şunları kaydetti:
“Zorunlu Deprem Sigortası dışındaki hasar ihbarlarına bakacak olursak, sigorta sektörüne tüm şirketlerin verileri dahil olmak üzere deprem bölgesinden 753 hasar başvurusu oldu. Bu hasarların 473’ü Elazığ’dan, 202’si Malatya’dan, 78’i diğer illerden geldi. 753 hasar ihbarının 355’i konut, 377’si iş yeri, 14’ü kasko ve 7’si ise diğer sigorta hasarlarıydı. Ülke ekonomisi açısından sigortalılık oranının yükseltilmesi ve tüm risklere karşı iş yerlerimizin de teminat altına alınması çok önemli. Sektör olarak depremin ardından DASK ile eksperlerimizi görevlendirdik, sigortalılarımızın yanında olduk hem hasar tespiti hem ödemeler konusunda çalışmalarımız devam ediyor. 10 milyon lira civarında ödeme yapacağımız öngörülüyor. Zaman içinde yeni ihbarlarla rakam değişecektir.”