NG Hotels, yeni yatırımlarının rotasını Bodrum’a çevirdi. NG Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Hediye Güral, DÜNYA Gazetesi’ne yaptığı değerlendirmede, Ortakent’te tamamı villalardan oluşan yeni tesisin Mayıs 2026’da hizmete girmesinin planlandığını söyledi. Güral, Bodrum’daki yatırımın odağına yüksek hizmet kalitesi arayan, fiyattan çok aldığı hizmete bakan misafir profilini koyduklarını belirterek, özellikle İngiliz pazarı ile BDT ülkelerinden gelecek misafirleri hedeflediklerini vurguladı.
“Henüz açılmadan ilk rezervasyonları aldık”
NG’nin Bodrum yatırımı, bölgenin yapısına uygun olarak klasik otel odası yerine tamamen villa konseptiyle kurgulanmış durumda. Güral, yeni tesisi şöyle anlattı: “Bodrum’un yapısı gereği, mevcut otellerimizden farklı bir konsept yapmak istedik. Mevcut otellerimizden farklı olarak orada konaklamalarımızın hepsi villa olacak. Kırk tane villamız var, 2+1’den 6+1’e kadar farklı ebatlarda villalar planladık. Orta Kent’te, Camel Beach’in hemen yanında, Bodrum’un hem en hızlı gelişen hem de aynı zamanda dingin alanlarından birinde yer alıyoruz. Henüz açılmadan ilk rezervasyonlarımızı aldık bile. “

Hedef İngiliz pazarı ve BDT misafirleri
NG Hotels’in Bodrum yatırımında iki temel dış pazar öne çıkıyor: İngiltere ve BDT ülkeleri. Güral, İngiliz misafir profilini şöyle özetledi: “İngilizlerin de tercih ettikleri, belirli gelir gruplarının tercih ettikleri destinasyonlar var. Bizim tesislerimiz özelinde konuşmam gerekirse, fiyattan ziyade aldığı hizmeti önemseyen misafir grubu zaten bizimle oluyor. Bu yıla kadar Antalya tesisimizde kendi içindeki yüzde olarak en büyük ivme İngiliz pazarındaydı.” Bodrum’daki yeni tesiste sadece tek bir ülkeye odaklı bir strateji olmayacağını, ancak BDT ülkelerinden gelen misafirlerin de önemli bir yer tutacağını belirten Güral, Antalya deneyimine atıf yaparak şunları söyledi: “Antalya’daki otelimizde de villalarımız var. O villaların en büyük misafiri şu anda BDT ülkelerinden gelen misafirler. Özel uçaklarla gelen misafirlerimiz var. Muhtemelen Bodrum’da da benzer bir tablo göreceğiz. Burada hedefimiz; harcadığı paraya çok takılmadan hizmet kalitesine bakan, katma değeri yüksek misafir kitlesi.”
Güral, Türkiye turizminin bundan sonraki fazında “nitelikli turizm” kavramının öne çıkması gerektiğini anlattı. Güral, “Hep ‘60 milyon turist, 60–65 milyar dolar gelir’ diye konuşuyoruz. Oysa biz bu 64 milyar doları 60 milyonla değil, 50 milyon turistle de yapabiliriz. Dünyada Bazı şehirler artık ‘over tourism’den bıkmış durumda. Bizim de nicelikten çok niteliğe, kişi başı geliri yüksek misafire odaklanmamız gereken bir dönemi yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Türk malı algısı yaratmalıyız”
NG Grubu’nun yalnızca otelcilikle değil, seramik ve porselen üretimiyle de uluslararası pazarlarda yer aldığını hatırlatan Güral, burada karşılaştıkları marka algısı sorununu turizmle ilişkilendiriyor: “Avrupalı rakiplerimizle boy ölçüşecek, hatta onları geçecek üretimler yapıyoruz. Ama pazara çıktığınızda hâlâ bir İtalyan malı algısı var. Bizim de o İtalyan algısı gibi güçlü bir Türk malı algısı yaratmamız lazım. Turquality programının temel amacı da bu; Türk malını, Türk markasını yurt dışında anlatmak ve tanıtmak.” Bu çerçevede turizm yatırımlarının, Türkiye markasının güçlenmesinde kritik rol oynadığını vurgulayan Güral, “Türkiye, tesis kalitesiyle bu algıyı çoktan hak etti. Şimdi bunu küresel ölçekte doğru anlatma zamanı” dedi.
“Misafiri mutlu edemiyorsanız gelmez”
NG Hotels’in büyüme stratejisinde hizmet kalitesi ve insan kaynağı ana eksenlerden birini oluşturuyor. Güral, otel yatırımlarında fiziksel görkemin tek başına yeterli olmadığını şu sözlerle dile getirdi: “Otelinizi isterseniz altınla kaplayın. Gelen misafiri mutlu edemiyorsanız, beklentisini karşılayamıyorsanız size bir daha gelmez. Bizim en önemli gücümüz ekip arkadaşlarımız. Onlarla aramızda ‘burası hepimizin evi, misafirlerimiz de evimize gelen misafir’ anlayışı var.”
