Türkiye’nin En Issız Toprakları: Doğayla Baş Başa Kalan Sessiz Coğrafyalar
Türkiye, dört mevsimi bir arada yaşayan eşsiz coğrafyasıyla dünyanın en çeşitli toprak yapılarından birine sahip ülkelerden biridir. Büyükşehirlerin kalabalığı, sanayileşmenin hızı ve nüfus yoğunluğunun artışı bir yanda dururken; diğer tarafta hâlâ el değmemiş, terk edilmiş, ıssız ve sessizliğe bürünmüş bölgeler varlığını koruyor. Bu ıssız topraklar, kimi zaman doğanın kendine ait bir alanı olarak karşımıza çıkıyor; kimi zaman da tarihsel, ekonomik ya da iklimsel nedenlerle terk edilmiş araziler olarak öne çıkıyor.
Bu yazıda, Türkiye’nin en az yerleşime sahip, nüfus yoğunluğu en düşük bölgelerini; tarım, yatırım ve doğal yaşam açısından potansiyel taşıyan fakat bir o kadar da sessizliğe gömülmüş bu toprakları ele alacağız. Issız topraklar ve terk edilmiş araziler dendiğinde akla ilk gelen Doğu Anadolu’nun karlı platolarından İç Anadolu’nun çorak bozkırlarına, güneydoğunun sınır köylerinden Ege’nin terk edilmiş dağ köylerine kadar geniş bir coğrafya yer alıyor.
Ayrıca bu bölgelerin neden boşaldığı, ne gibi fırsatlar barındırdığı ve yatırım açısından potansiyel taşıyıp taşımadığı gibi sorulara da detaylı cevaplar arayacağız. Eğer Türkiye’nin sessiz ve gizemli yüzünü keşfetmek istiyorsanız, bu analiz tam size göre!
1. Issızlık Ne Demektir? Hangi Kriterlere Göre Belirlenir?
Bir yerin “ıssız” olarak tanımlanması için sadece nüfusun az olması yeterli değildir. Ulaşım zorluğu, altyapı eksikliği, ekonomik faaliyetlerin durması ya da doğal afetler gibi unsurlar da bu tanımı güçlendirir. Türkiye’de TÜİK ve AFAD gibi kurumların verileri, terk edilmiş köyler ve düşük nüfuslu bölgeler hakkında net bilgiler sunmaktadır.
2. Doğu Anadolu: Yüksek Rakım, Düşük Nüfus
Erzincan, Tunceli, Ağrı, Ardahan ve Hakkâri gibi illerde yer alan bazı köy ve yaylalar, yılın büyük kısmında ya boş ya da sadece birkaç haneyle varlık göstermektedir. Zorlu iklim koşulları, genç nüfusun göç etmesi ve güvenlik gerekçeleri bu bölgeleri oldukça ıssız hale getirmiştir. Örneğin Tunceli’nin Mazgirt ilçesine bağlı bazı mezralar, son nüfus sayımlarında sıfır kişi olarak kayıtlara geçmiştir.
3. İç Anadolu Bozkırları: Kuraklığın Göç Ettirdiği Topraklar
Konya, Yozgat, Niğde ve Aksaray gibi şehirlerde bulunan birçok köy, 2000’li yıllardan sonra tarımsal verimsizlik ve genç nüfusun kentlere göçü nedeniyle büyük ölçüde boşaldı. Özellikle Konya Ovası’nın bazı bölümleri, tarıma elverişli olmasına rağmen iklim krizleri ve yeraltı sularının azalması nedeniyle terk edilmiş durumda.
4. Güneydoğu Anadolu: Güvenlik ve Göçün Etkisi
Mardin, Şırnak ve Hakkâri gibi illerde, 1990’lı yıllarda yaşanan köy boşaltmaları sonrası pek çok bölge hâlâ ıssız durumda. Devletin kırsal kalkınma projeleriyle bazı bölgeler yeniden canlandırılsa da, çoğu köy sadece yaz aylarında kısa süreli olarak ziyaret ediliyor.
5. Ege ve Akdeniz’de Terk Edilen Dağ Köyleri
Ege’nin Muğla, Aydın ve Manisa gibi illerindeki yüksek rakımlı köyler, zamanla turizm kıyılarına kayan göç hareketi nedeniyle boşaldı. Bu köylerde hâlâ eski taş evler, harabe yapılar ve yıkılmış camiler görülebilir. Benzer şekilde Akdeniz’de Torosların eteklerindeki bazı yaylalar artık yalnızca nostaljik hikâyelerle anılıyor.
6. Karadeniz’in Terkedilmiş Yaylaları
Artvin, Gümüşhane ve Bayburt gibi Karadeniz’in iç kesimlerinde kalan bazı yaylalar, eskiden yazlık yaşam alanlarıydı. Ancak günümüzde büyük bölümü sadece yazın birkaç hafta kullanılıyor. Yılın geri kalanında ise tamamen sessizlik hâkim.
7. Issız Arazilerde Yatırım Yapılır mı?
Terk edilmiş bir yerin yatırım değeri düşük gibi görünse de, tarım, hayvancılık, doğal yaşam turizmi ve ekolojik projeler açısından büyük potansiyel barındırabilir. Ayrıca devletin kırsal kalkınma destekleri sayesinde bu alanlar tekrar canlandırılabilir.
Türkiye’nin dört bir yanında hâlâ keşfedilmeyi bekleyen ıssız topraklar ve terk edilmiş araziler bulunuyor. Bu bölgeler, doğayla baş başa kalmak isteyenler için eşsiz bir fırsat sunarken; yatırımcılar ve doğa turizmi meraklıları için de değerlendirilmesi gereken alanlar olabilir. Göç, iklim değişikliği, ekonomik koşullar ve güvenlik gibi faktörler bu toprakların boşalmasına sebep olmuş olsa da, gelecekte sürdürülebilir projelerle tekrar canlandırılmaları mümkün.
Bu yazıda değindiğimiz bölgeler, Türkiye’nin unutulmuş coğrafyalarını gün yüzüne çıkarmak açısından önemli örnekler sunuyor. Sessizliğin içinde kaybolan bu topraklar, aslında yeni bir başlangıç için sizi bekliyor olabilir.
Bu konuda daha fazla bilgi almak ve güncel gelişmeleri takip etmek için bizi izlemeye devam edin. Siz de bu ıssız coğrafyalar hakkında düşüncelerinizi bizimle paylaşabilirsiniz.
İlhan ÇAMKARA / Emlak Haber Ajansı