Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulması öncesinde bilgilendirme toplantısı düzenledi. Burada bir konuşma yapan Yılmaz, Türkiye’nin dezenflasyon sürecine ilişkin değerlendirmesinde, 2025 yılı Eylül ayında görülen geçici aylık yükselişte dönemsel etkilerin belirleyici olduğunu, bu etkilerin azalmasıyla enflasyonun ana eğiliminde düşüşün süreceğini söyledi.
Yılmaz, para ve maliye politikaları ile yapısal dönüşümleri içeren bütüncül program çerçevesinde dezenflasyon sürecinin kararlılıkla sürdürüleceğini vurgulayarak, “Uygulamakta olduğumuz arz yönlü tedbirlerin de katkısıyla 2026 yılı sonunda tüketici fiyat artışının yüzde 16 olmasını hedefliyoruz. Fiyat istikrarını sağlayarak tek haneli enflasyona kalıcı biçimde ulaşmak temel hedefimiz olmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.
Bütçenin kamu hizmetlerinin kaliteli, adil ve kapsayıcı bir şekilde sunulmasını esas alarak yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı destekleyen ve sosyal refahı artıran bir yaklaşımla hazırlandığını vurgulayan Yılmaz, Depremden etkilenen bölgelerde yeniden yapılanma ve afetlere dirençli şehirler oluşturma, bu bütçede de önceliğimiz olmaya devam edecektir. Maliye politikasını, kamu harcamalarında etkinliği ve verimliliği artırıcı, kamu gelirleri tarafında ise kayıt dışılığı azaltıcı tedbirleri hayata geçirerek, bütçe disiplininden ödün vermeksizin uyguluyoruz” açıklamasında bulundu.
2026 büyüme tahmini yüzde 3,8 Küresel belirsizliklere rağmen Türkiye ekonomisinin sağlam temellerde ilerlediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, 2024 ve 2025 yılları için büyüme beklentisinin yüzde 3,3 olduğunu aktardı. 2026 yılında ise dengelenen yapının korunmasıyla birlikte büyümenin yüzde 3,8’e çıkması öngörülüyor. İstihdam piyasası açısından olumlu sinyaller veren Yılmaz, 2026’da işgücüne katılım oranının yükselmesi ve 730 bin kişilik istihdam artışıyla işsizlik oranının yüzde 8,4’e gerilemesinin beklendiğini ifade etti.
Bütçe giderleri 18 trilyon 929 milyar lira
2026 yılı bütçesinin temel mali göstergeleri de açıklandı. Buna göre, milli gelirin 2026’da 77 trilyon liraya ulaşması beklenirken, bütçe giderleri 18 trilyon 929 milyar lira, bütçe gelirleri ise 16 trilyon 216 milyar lira olarak öngörülüyor. Bütçe açığının gayri safi yurtiçi hasılaya oranının yüzde 3,5 olarak gerçekleşeceği tahmini, mali disiplinin sürdürüldüğünü ancak deprem harcamalarının bu disiplini zorladığını ortaya koyuyor.
Yılmaz, özellikle depremden etkilenen bölgelerde yeniden yapılanma ve afetlere dirençli şehirler oluşturmanın 653 milyar lira ödenekle bu bütçede de öncelik olmaya devam edeceğini vurguladı. Deprem harcamaları hariç tutulduğunda ise bütçe açığının GSYH’ye oranının yüzde 2,7 seviyesinde kalacağı belirtildi.
İhracat odaklı politikalar sürecek
Yılmaz, dış ticarette ihracat odaklı politikaların sürdürüleceğini kaydederek, küresel zorluklara rağmen ihracatın artışını sürdürdüğünü belirtti. 2026 yılı için ihracat hedefinin 282 milyar dolar olduğunu açıklarken, turizm gelirlerinde de yukarı yönlü eğilimin devam etmesini beklediklerini ve bu alanda 68 milyar dolarlık rekor bir hedefin öngörüldüğünü sözlerine ekledi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın sunumu, 2026 bütçesinin Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun somut bir yansıması olduğunu dile getirerek “2026 yılı bütçemizle; eğitimi, sağlığı, enerjiyi, tarımı ve sanayiyi kapsayan bütüncül kalkınma vizyonumuz doğrultusunda, güçlü ve itibarlı Türkiye yürüyüşümüzü sürdüreceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
Sağlığa 3,3 trilyon lira
Sosyal Refah ve Stratejik Sektörlere Büyük Pay Bütçenin “sosyal refahı artıran” bir yaklaşımla hazırlandığını dile getiren Cevdet Yılmaz, kaynak dağılımında stratejik alanlara ayrılan payları detaylandırdı. l Eğitim: Yükseköğretim dahil toplam 2 trilyon 896 milyar lira ile merkezi yönetim bütçesinden en büyük payı (yüzde 15,3) aldı.
-Sağlık: Sağlık alanına ayrılan toplam kaynak (SGK harcamaları dahil) 3 trilyon 307 milyar liraya ulaşıyor.
-Sosyal Destekler: 65 yaş, engelli aylıkları, evde bakım ve sosyal konut finansmanı gibi kalemler için toplam 917 milyar lira kaynak ayrıldı. Ayrıca, doğal gaz ve elektrikteki sübvansiyonlar ile asgari ücrete kadar olan vergi istisnaları dikkate alındığında, sosyal harcamalar toplamda 2 trilyon 382 milyar lirayı buluyor.
-Tarım: Tarımsal destek programları, krediler ve yatırımlar için toplam 888 milyar lira tahsis edildi.
-Savunma ve Güvenlik: Bu alana ayrılan toplam ödenek ise 2 trilyon 155 milyar lira olarak belirlendi.