Mersin’in Toroslar ilçesinde, “Medeniyetler Beşiği” olarak bilinen Yumuktepe Höyüğü’nde arkeolojik kazıların 31. dönemi devam ediyor. İlk kez 1937 yılında kazılan höyükte, Neolitik Dönem’den Orta Çağ’a kadar uzanan katmanlar gün yüzüne çıkarılıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülen “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında gerçekleştirilen kazılar, İnönü Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burhan Ulaş başkanlığındaki 10 kişilik ekip tarafından sürdürülüyor. Höyükteki çalışmalar, zirvedeki kilise alanı ve güney yamacında yoğunlaşıyor.
ORTA ÇAĞ’DAN KALMA OCAK VE ÇÖP ÇUKURLARI
Doç. Dr. Burhan Ulaş, çalışmaların İtalya Bari Aldo Moro Üniversitesi’nden Prof. Dr. Giulio Palumbi koordinasyonundaki restorasyon faaliyetleriyle eş zamanlı sürdüğünü belirtti. Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle yürütülen Arkeopark Projesi kapsamında höyüğün açık hava müzesine dönüştürülmesi hedefleniyor.
Ulaş, güney yamaçta 11-12. yüzyıla tarihlenen yoğun çöp çukurları, buğday ve arpa kalıntılarıyla dolu at nalı biçiminde ocaklar ile demir eritme ocağı tespit ettiklerini söyledi. Ayrıca bölgede ilk kez kerpiç mimariye rastladıklarını vurguladı:
Orta Çağ yapılarında kerpiç kullanımına dair elimizde örnek yoktu. Şu an yaklaşık 6 metre uzunluğundaki kerpiç bloklarla örülmüş anıtsal bir yapı karşımızda. Henüz işlevini kesinleştiremedik ama platform ya da sur duvarı olması muhtemel. Yapının Karbon-14 analizleri M.S. 1050–1250 arasına işaret ediyor.
ERKEN TUNÇ ÇAĞI’NA AİT MUTFAK ALANI
Ulaş, höyüğün en az bilinen evrelerinden biri olan Erken Tunç Çağı (M.Ö. 3000–2000) katmanında da önemli bulgular elde ettiklerini söyledi. 16. tabakanın altında, yiyecek hazırlama ve pişirme amaçlı kullanıldığı düşünülen bir alan tespit edildi:
At nalı biçiminde bir ocak, tandır kalıntısı ve silo ortaya çıkarıldı. Ayrıca öğütme taşları, mercimek, buğday ve menengiç gibi tarımsal ürün kalıntılarına ulaşıldı. Burasının bir mutfak alanı olduğunu düşünüyoruz.
KİLİSE YERLEŞİMİ TEMİZLENİYOR, AÇIK HAVA MÜZESİ HAZIRLANIYOR
Höyüğün zirvesindeki kiliseye bağlı yerleşim alanında toprak dolguların temizlendiğini belirten Ulaş, 11. ve 13. yüzyıllara ait mimari kalıntıların restore edilerek Arkeopark Projesi kapsamına alınacağını ifade etti.