“Tedbir, felaketten ucuzdur” sözü, özellikle deprem gerçeğiyle yaşayan ülkeler için hayati bir anlam taşır. Türkiye’de son yıllarda sıklıkla gündeme gelen riskli alan kavramı da bu gerçeğin somut bir yansımasıdır. Kentsel dönüşüm süreçlerinin temelini oluşturan riskli alan ilanları, yalnızca binaları değil, mahalleleri, yaşam alışkanlıklarını ve mülkiyet ilişkilerini doğrudan etkiler.
Riskli alan; zemin yapısı, yapılaşma biçimi ya da mevcut yapı stokunun durumu nedeniyle can ve mal güvenliği açısından ciddi risk barındıran bölgeler için kullanılan hukuki bir tanımdır. Bu alanlar, deprem, heyelan, sel veya benzeri afetler karşısında yüksek zarar potansiyeline sahip oldukları için devlet tarafından özel bir dönüşüm sürecine alınır. Ancak kamuoyunda sıkça görüldüğü üzere riskli alan kavramı, çoğu zaman riskli yapı ile karıştırılmaktadır.
Oysa aradaki fark oldukça kritiktir. Riskli yapı, tek bir binayı kapsarken; riskli alan, bütüncül bir yaklaşımla ele alınan geniş bir bölgeyi ifade eder. Bu nedenle riskli alan ilanı, yalnızca bina sahiplerini değil, kiracıları, yatırımcıları ve bölgedeki tüm sosyal yapıyı ilgilendirir.
Bir taşınmazın riskli alanda kalması; imar haklarından taşınmaz değerine, kira ilişkilerinden tahliye süreçlerine kadar birçok sonucu beraberinde getirir. Bu noktada “Benim evim riskli alanda mı?”, “Riskli alan nasıl tespit edilir?”, “Hak kaybı yaşar mıyım?” gibi sorular doğal olarak gündeme gelir.
Riskli alan tespiti, yalnızca masa başında alınan bir karar değildir. Bilimsel veriler, teknik raporlar, zemin etütleri ve afet risk analizleri bu sürecin temelini oluşturur. Nihai karar ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinasyonunda alınır ve Cumhurbaşkanı kararıyla resmiyet kazanır.
Bu yazıda; riskli alanın ne olduğu, hangi kriterlere göre belirlendiği ve vatandaşların bu süreçte nasıl hareket etmesi gerektiği açık ve anlaşılır şekilde ele alınmaktadır.
Riskli Alan Nedir?
Riskli alan; 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında, zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma nedeniyle afet riski taşıdığı bilimsel ve teknik verilerle tespit edilen alanlar olarak tanımlanır. Bu alanlar, kentsel dönüşüm uygulamalarının öncelikli hedefleri arasında yer alır.
Riskli Alan ile Riskli Yapı Arasındaki Temel Farklar
Riskli alan, bölgesel bir tanımlamadır ve birden fazla parseli, hatta tüm bir mahalleyi kapsayabilir. Riskli yapı ise yalnızca tek bir binaya yöneliktir ve bina bazında yapılan teknik incelemeler sonucunda belirlenir. Bu ayrım, hukuki süreçler ve hak sahipliği açısından büyük önem taşır.
Riskli Alan Nasıl Tespit Edilir?
Riskli alan tespiti, çok aşamalı ve teknik bir değerlendirme sürecini içerir. Bu süreçte yalnızca mevcut binalar değil, bölgenin bütüncül risk profili dikkate alınır.
Bilimsel ve Teknik İncelemeler
Tespit sürecinin ilk aşamasında; jeolojik ve jeoteknik etütler yapılır. Zemin sıvılaşma riski, fay hatlarına olan mesafe, yer altı su seviyesi ve geçmiş afet kayıtları detaylı şekilde incelenir. Ayrıca yapı yoğunluğu, bina yaşı ve yapı kalitesi de değerlendirmeye alınır.
Kurumsal Değerlendirme ve Karar Süreci
Hazırlanan teknik raporlar, ilgili kamu kurumları tarafından incelenir. Uygun görülmesi hâlinde dosya, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından değerlendirilir. Nihai riskli alan kararı, Cumhurbaşkanı onayı ile yürürlüğe girer ve Resmî Gazete’de yayımlanır.
Riskli Alan İlanının Vatandaşlara Etkisi
Bir bölgenin riskli alan ilan edilmesi, mülk sahipleri açısından hem fırsatlar hem de yükümlülükler doğurur. Kentsel dönüşüm destekleri, kira yardımları ve yeni yapı hakları önemli avantajlar arasında yer alırken; tahliye ve uzlaşma süreçleri dikkatle yönetilmesi gereken aşamalardır.
Riskli alan kavramı, yalnızca teknik bir terim değil; şehirlerin geleceğini ve bireylerin yaşam güvenliğini doğrudan ilgilendiren stratejik bir konudur. Doğru bilgiye sahip olmak, hak kaybı yaşamamak ve süreci sağlıklı yönetmek açısından büyük önem taşır.
Eğer yaşadığınız bölgenin riskli alan kapsamında olup olmadığını merak ediyorsanız, resmi kaynakları takip etmeli ve uzman görüşü almalısınız. Bu içerikle ilgili görüşlerinizi yorumlarda paylaşabilir, daha fazla güncel emlak ve kentsel dönüşüm haberi için bültenimize abone olabilirsiniz.
İlhan ÇAMKARA / Emlak Haber Ajansı

