Maddi duran varlıkların doğru ve teknik temelli bir yaklaşımla değerlendirilmesi, şirketlerin bilanço yönetiminden yatırım kararlarına kadar birçok stratejik sürecin temelini oluşturuyor. Bu alandaki mühendislik altyapısını piyasa deneyimiyle birleştiren LAL Gayrimenkul Değerleme, yaklaşık 200 kişilik SPK lisanslı kadrosu ve sektör özelinde geliştirdiği metodolojilerle değerleme süreçlerine güvenilir ve çok boyutlu çözümler sunuyor.
Bir şirketin finansal sağlığı yalnızca gelir tablosuyla değil, sahip olduğu varlıkların doğru şekilde değerlenmesiyle de ölçülüyor. Maddi duran varlık değerlemesi; özellikle büyüme, birleşme, halka arz ya da satış gibi stratejik kararların arifesinde en kritik başlıklardan biri olarak öne çıkıyor. Gayrimenkul, makine, ekipman, araç gibi varlıkların gerçek piyasa değerinin bağımsız ve uzman kişiler tarafından belirlenmesi; yalnızca rakamsal bir ihtiyaç değil, aynı zamanda şeffaflık, güvenilirlik ve sürdürülebilirlik açısından da kurumlara önemli katkı sağlıyor.
SPK lisanslı uzmanlardan oluşan deneyimli kadrosu ve Türkiye genelinde 7 bölge müdürlüğüyle LAL Gayrimenkul Değerleme, yalnızca sayısal verilerle değil; uzman bakış açısı, piyasa bilgisi ve saha deneyimini harmanlayan bütüncül bir analizle hizmet sunuyor. Gayrimenkul değerlemelerinin yanı sıra makine ve ekipman değerleme hizmetleriyle de öne çıkan firma, işletmelerin maddi duran varlıklarını gerçek piyasa koşullarına uygun şekilde analiz ederek, teknik raporlama sürecinde stratejik bir yol arkadaşı oluyor. Fiziksel özelliklerin ötesine geçen analiz anlayışıyla; sosyal çevre, yapı kalitesi, lokasyon ve çevresel koşullar gibi birçok değişkeni değerlendiren LAL Gayrimenkul, tüm bu unsurları kapsamlı teknik analiz sürecinin ayrılmaz bir parçası olarak ele alıyor.
Değerleme süreci çok boyutlu bir teknik analiz gerektiriyor
Değerleme sürecinde odaklanılması gereken noktalara dikkat çeken LAL Gayrimenkul Değerleme ve Müşavirlik Genel Müdürü Eda Öz, “Gayrimenkul değerleme sürecinde teknik verilere dayalı bir yaklaşım sergilenmesi son derece önem taşıyor. Sunduğumuz raporlarda birçok kriteri eş zamanlı değerlendirerek karar vericilere çok boyutlu bir analiz sunuyoruz. Özellikle makine-ekipman gibi daha teknik varlıklar söz konusu olduğunda makine mühendislerinden oluşan ekiplerle çalışıyoruz. Şirketlerin bu sürece başlarken dikkat etmesi gereken en temel konular, değerleme firmasının bağımsızlığı ve teknik yeterliliğidir” dedi.
Sanayi, enerji ve lojistik sektörlerinde değerleme ihtiyacının ivme kazanması bekleniyor
LAL Gayrimenkul Değerlemenin projelerdeki rolüne ve sağladığı katma değere dikkat çeken Öz, “Teknik altyapıya verdiğimiz önem, raporlama disiplinine gösterdiğimiz titizlik ve uzman kadrosuyla hem kamu hem de özel sektör projelerinde güvenilir bir çözüm ortağı olarak konumlanıyoruz. Değerleme ihtiyacının asıl ivme kazanacağı sanayi, enerji ve lojistik gibi sektörlerin maddi duran varlık yatırımları olacağı öngörülüyor. LAL Gayrimenkul Değerleme, bu değişimi yakından takip ederek metodolojisini sektörel dönüşüme uyumlu biçimde güncelliyor ve her yeni projede analiz derinliğini artırarak kurumlara sürdürülebilir değer yaratıyor” ifadelerine yer verdi.