UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu masal kasabası, Salzburg kentine 80 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Ülkenin en eski kasabalarından olan Hallstatt’ı cazip kılan unsurların başında enfes manzaralı bir gölün kıyısında kurulması, dokusu bozulmadan muhafaza edilen 16. yüzyıldan kalma evler, eski mezarlıkta yer kalmadığı için yüzlerce kafatası ve insan kemiğinin yerleştirilip sergilendiği St. Michael Şapeli’ndeki Beinhouse ilk anda akla gelenler.
Bu güzel kasabanın çevresinde de ziyaretçilerin ilgisini çeken yerler mevcut. Bunlar arasında ünlü tuz madenleri, fünikülerle çıkabileceğiniz ve kasabayla Alp Dağlarının muhteşem manzarasını tepeden seyredebileceğiniz Skywalk ve en önemlisi de kış sporları tutkunlarının akın ettiği kayak merkezi yer alıyor.
Peki Hallstatt kasabasında neler yapmalı?
1- Gölde kano ya da kayıklarla mutlaka keşfe çıkmalısınız. Harika fotoğraflar yakalayacağınız kesin.
2- Göl çevresinde yürümeyi de ihmal etmeyin. Özellikle 14. Yüzyıldan kalma evleri ile Marktplatz’da biraz vakit geçirmelisiniz.
3- Kasaba meydanının aşağısında Hallstatt Kültür Mirası Müzesi bulunuyor. Kasabanın 7 bin yıllık mazisine dair birçok bilgiyi burada bulacaksınız.
4- En zevkli olanı da dünyanın ilk tuz madenine finüküler ile çıkmak… Göreceğiniz manzara sizi adeta büyüleyecek.
5- Rudolfsturm Tower’da Hallstatt’a tepeden bakan bir manzarada bir şeyler yiyip, içebilirsiniz. Kemik evi anlamına gelen Beinhaus’u da görebilirsiniz. Eskiden sınırlı mezar alanı sebebiyle ölüler geçici olarak gömülürmüş. 10-15 yıl sonra kemikleri toplanıp güneşte beyazlamaları için bırakılmış. Hemen
6- Kasabanın her noktasından görünen Evangelist Kilisesi’ni de gezmeyi es geçmeyin.