Yapı sektöründe özellikle dış cephe yalıtım uygulamalarında öne çıkan İzotim, sıvalı ısı yalıtım (mantolama) sistemleri başta olmak üzere, prekast (GRC) uygulamaları, seramik, mermer, taş ve kompakt laminat giydirme cephe sistemlerini de kapsayan geniş bir alanda hizmet veriyor.
Yaptıkları tüm yalıtım iyileştirmeleri sonucunda binaların yıllık enerji tüketiminde ilave yüzde 36 oranında tasarruf sağladıklarını aktaran İzotim Cephe Sistemleri Kurucusu Salim Ünal, “Yalıtımı yalnızca uygulamakla kalmıyor, aynı zamanda geliştirme sürecine de aktif olarak katkı sağlıyoruz. Sahadaki tecrübemizden ve farklı iklim bölgelerinde edindiğimiz uygulama verilerinden beslenerek, hem malzeme seçiminde hem de sistem detaylarında sürekli iyileştirme hedefliyoruz.
Bu yaklaşımın en güncel ve somut örneklerinden biri, İstanbul Pendik’te hayata geçirdiğimiz 34 dairelik, 2 bloktan oluşan konut projesinde, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik ilkelerini merkeze alarak kapsamlı bir yalıtım ve cephe stratejisi uyguladık. Proje kapsamında yalıtım kalınlıkları artırıldı, özel ısı yalıtımlı cam sistemleri tercih edildi ve çatılara güneş enerjisi sistemleri entegre edildi. Tüm bu iyileştirmeler sonucunda binaların yıllık enerji tüketiminde ilave yüzde 40’a yakın tasarruf sağlandı” diye konuştu.
Malzeme seçiminde iyileştirme yapıyor
Firma olarak 23 yıldır cephe sistemleri alanında faaliyet gösterdiklerini kaydeden Ünal, aylık ortalama 25 bin ile 35 bin metrekare arasında dış cephe yalıtım gerçekleştirme kabiliyetlerinin bulunduğunu söyledi.
Ünal, söz konusu kapasitenin hem konut projelerinde hem de ticari yapılarda etkili çözümler üretmelerine olanak tanıdığını belirtti. Teknik güçleri, saha deneyimleri bir araya getirerek; sadece uygulama değil, süreç yönetimi ve sürdürülebilir yapı çözümleri alanında da ürün geliştiren bir yapı markası olma yolunda ilerlediklerini ifade eden Ünal, “Merkez ofiste uzman kadro olarak yaklaşık 20 kişiyiz.
Üretim ve montaj ekiplerimizle birlikte bu sayı 200 kişiyi buluyor. Uygulama alanındaki uzmanlığımızı, çözüm ortaklarımız aracılığıyla seçilmiş markalarla destekliyoruz. Yalıtım ürünlerinde performansı yüksek, sertifikalı ve çevre dostu malzemeler kullanmaya özen gösteriyoruz. Yalıtım sürecinde sadece uygulama kısmında değil, tasarım ve teknik detay aşamasında da aktif rol alıyoruz. Hem malzeme seçiminde hem de sistem detaylarında sürekli iyileştirme hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Geçen yıl yüzde 30 büyüdü
Geçen yıl oldukça verimli bir yıl geçirdiklerini ve bir önceki yıla göre yüzde 30 büyümeyle yaklaşık 2 kat ciro elde ettikleri bilgisini veren Ünal, bu yılın ilk 6 ayında, 2024 yılından devam eden ve yeni alınan projelerin etkisiyle büyümelerini sürdürdüklerini iletti. Yılı yaklaşık yüzde 25’lik bir büyüme ile kapatmayı öngördüklerini dile getiren Ünal, “Fakat inşaat piyasası genelinde konut üretiminde bir düşüş var.
Enflasyonla mücadele ve para politikası gereği, bankalar konut yatırımına kaynak sağlamıyor. Müteahhitler öz kaynakları ile proje yatırımını karşılamak durumunda, diğer taraftan konut kredisi olmaması ya da oranların çok yüksek olması sebebiyle daire satışları da istenilen seviyede değil, haliyle inşaat yatırımları özel sektörde büyük proje yatırımları oldukça azaldı. Fakat 2026 yılı beklentimiz bu durumun değişeceği yönünde, faizlerin kademeli olarak düşeceğini ve konut üretimine yatırımların artacağını düşünüyoruz” açıklamasında bulundu.
İhtiyaç ve talepler doğrultusunda Türkiye’nin tüm bölgelerinde yalıtım hizmetleri gerçekleştirebildiklerini ifade eden Ünal, coğrafi yaygınlıklarının sürekli artırarak farklı şehirlerdeki ihtiyaçlara yönelik çözümler sunmayı hedeflediklerini kaydetti. Ünal, bununla birlikte, yalıtım taleplerinin yoğunluğu ve nüfus yoğunluğu dikkate alındığında, en fazla uygulama gerçekleştirdikleri bölgenin Marmara ve en çok hizmet verdikleri şehrin ise İstanbul’un olduğunu bildirdi.
“Yalıtım uzun vadede ekonomik fayda sağlar”
Doğru şekilde yapılmış dış cephe yalıtımı ile bir yapının en az yüzde 40 enerji tasarrufunun sağlanabileceğine dikkat çeken Ünal, “Bu oran; yapının mevcut durumu, cephe yönleri, iklim bölgesi ve kullanılan sistemin özelliklerine göre farklılık gösterebilir. Ancak genel olarak hem ısıtma hem de soğutma giderlerinde ciddi bir düşüş sağlanır. Bu da uzun vadede ekonomik fayda, kısa vadede ise konforlu yaşam alanları anlamına gelir” dedi.