Yeni yatırım teşvik kararı 30 Mayıs 2025’te Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yayımlanan kararla 2012 yılından bu yana uygulanmakta olan 2012/3305 sayılı Karar yürürlükten kaldırıldı. 2012/3305 sayılı kararın EK-8 listesi ile yeni 9903 sayılı kararın EK-4 listesi karşılaştırıldığında, yeni mevzuatta birçok makinenin artık gümrük vergisi muafiyetinden yararlanamayacağı görülüyor. İş dünyası, eski mevzuata göre hazırladıkları projelerin ekonomik zorluklar yüzünden tamamlanamama riskiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekerek, 2020’deki Kovid-19 pandemisi ve 2023 Kahramanmaraş depremlerinde olduğu gibi resen ek süre uzatımı yapılmasını talep ediyor.
Yatırımlar atıl hale gelebilir
DÜNYA’ya bilgi veren iş dünyası kaynakları, eski mevzuata göre hazırlanmış projeler ve bu projelere dayalı teşvik belgelerinin ekonomik güçlükler nedeniyle tamamlanamazsa yatırımcının aynı projeyi tamamlamak için gerekli makineleri yeni teşvik belgesiyle artık alamayacağına dikkat çekiyor. Buna göre, söz konusu yatırımlar genellikle birbirine bağlı hatlar ve geniş sistemler içerdiğinden, yatırımın bütünlüğü ve ekonomik rantabilitesi bozulacak, başlanmış yatırımlar yarım kalmakla dahi sınırlı kalmayacak, tamamen atıl hale gelecek.
Türkiye’de binlerce sanayici yatırım teşvik belgelerini aldı. Projelerini hazırladı, makine siparişlerini verdi. Fakat ekonomik şartlar nedeniyle yatırımların önemli bir kısmı tamamlanamama riski ile karşı karşıya. Tahminlere göre, 2022-2024 döneminde yatırım teşvik belgesi düzenlendiği halde tamamlanamayan ve risk altında olan binlerce proje bulunuyor. Peki, bu sürece neden gelindi? Kovid-19 pandemisi sonrası küresel ekonomide yaşanan enflasyonist baskılar, devam eden savaşlar ve artan faizler, Türkiye’de yatırımların tamamlanmasını güçleştirdi. Merkez Bankası’nın faiz artışları sonrası reel sektör için krediye ulaşmak ciddi ölçüde zorlaşmıştı. Bu koşullar altında yatırım teşvik belgeleri ile hedeflenen yatırımların hayata geçirilebilmesi için Türk iş dünyası resen 1 yıllık ek süre verilmesinin zorunlu hale geldiğini savunuyor.
“2022 öncesi için ek süre verilmişti”
TOBB Plastik Kauçuk Kompozit Sanayi Meclisi Başkanı Yavuz Eroğlu, Türkiye’de olağanüstü dönemlerde yatırımcıları korumak için daha önce de benzer adımlar atıldığını hatırlattı. Eroğlu, “Örneğin 2020 pandemisinde 11 Mart 2020 öncesinde düzenlenen belgeler için ek süre 1 yıldan 2 yıla çıkarıldı. 2023 depremlerinde de OHAL kapsamındaki illerde süresi biten belgeler talep alınmadan tamamlanmış kabul edildi. Projesi hazırlanmış, arsası alınmış, makineleri sipariş edilmiş yatırımlar yarım kalmamalı. Aksi halde yarım kalan yatırımların maliyeti, ülkenin üretim gücüne ve istihdamına büyük darbe vuracak” ifadelerini kullandı.
“KOBİ’ler projeleri tamamlamakta zorlanıyor”
İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkanı Çetin Tecdelioğlu da, yeni yatırım teşvik sisteminin, sektörlerindeki katma değerli üretimi, yeşil ve dijital dönüşümü desteklediğini kaydetti. Tecdelioğlu şunları söyledi: “Ancak sektörümüzün sermaye yoğun bir sektör olduğunu ve yeni tesis kurulumları, modernizasyon veya enerji verimliliği yatırımlarının yüksek başlangıç maliyetleri gerektirdiğini vurgulamalıyız. Üstelik sektörümüz, AB’nin SKDM düzenlemeleri nedeniyle yeşil dönüşüm yatırımlarına da ara vermeden deva etmek zorunda. Ama yüksek faiz oranlarının finansman maliyetini artırması sebebiyle bu yatırımların ciddi şekilde tehdit altında olduğunu vurgulayabiliriz. KOBİ’ler; finansman sıkıntısı sebebi ile yüksek tutulan asgari yatırım tutarlarını karşılamakta ve projelerini tamamlamakta zorlanıyorlar.”
Demir ve demir dışı metaller sektöründe yüksek maliyetli makina ve teçhizat yatırımları için finansman bulma sürecinin zaman alabildiğini ve yine yeni kanunda önceliklendirilen yeşil dönüşüm yatırımları için uzun vadeli finansman gerekebileceğini ifade eden Tecdelioğlu, “Teşvik belgelerinin ek süre tanınmadan iptal edilmesi hem firmalar için kaynak israfına hem de bölgesel kalkınma hedeflerinin aksamasına yol açacak düşüncesindeyiz. Sektörümüzde yatırımların yarım kaldığını gözlemliyoruz. Proje bazlı yatırım teşviklerinde bu gibi durumların dikkatle değerlendirilmesi zaman ve kaynak israfını önleyecektir” diye konuştu.
“Kapsamlı teşvike ihtiyaç var”
İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Başkanı Kazım Taycı ise makine ve teçhizat ithalatında gümrük vergisi muafiyetinin daraltılmasının, yatırımcıların mümkün olduğunca yerli makine kullanmaları için getirildiğini ifade etti. Ancak birçok makinenin gümrük vergisi muafiyeti kapsamı dışında kalmasının, özellikle ihracata yönelik üretim yapan firmalar için yatırım maliyetlerini artırabileceği uyarısı yapan Taycı, “Yerli makine üretiminin güçlendirilmesiyle birlikte, dış pazarlarda rekabet gücümüzü koruyacak dengeli bir teşvik mekanizmasına ihtiyaç duyuyoruz. Bu noktada, hem sanayicimizi hem de ihracatçımızı destekleyecek ikili bir yaklaşımın, ülke ekonomisine daha güçlü katkı sağlayacağına inanıyoruz. Resen ek süre uygulamasının devreye alınması, yatırımların yarım kalmasının önüne geçmek için doğru bir hamle olur. Ancak resen ek süre uygulaması tek başına yeterli bir çözüm olmaz. Yatırımcıyı zarara uğratmayacak daha kapsamlı bir teşvike ihtiyaç duymaktayız” açıklaması yaptı.
“Finansman desteği gerekiyor”
Madeni Yağ ve Petrol Ürünleri Sanayicileri Derneği (MAPESAD) Tayfun Koçak, yeni düzenlemeyi yerli üretimi desteklemesi bakımından yapıcı bulduklarını, ancak birçok makinenin muafiyet dışında kalmasının, sanayiciler için maliyetleri artıracağını söyledi. Koçak sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu nedenle öncelikle yerli üretimin güçlendirilmesi ve sonra düzenlemenin tamamlanması gerektiğini düşünüyoruz. Yüksek faizler ve finansman sıkıntısı nedeniyle yatırımların yavaşladığını söyleye-biliriz. Sanayiciler projelerini tamamen bırakmak yerine daha temkinli ilerliyor. Ancak destek mekanizmaları doğru işletilmezse yatırımların tamamen kesilmesi söz konusu olabilir. Resen ek süre uygulaması yatırımların yarım kalmasının önüne geçilmesi adına önemli bir adım olur. Ancak tek başına yeterli olmayacağına inanıyoruz. Bu sebeple sürenin yanı sıra finansmana erişim ve yatırım maliyetlerinin sanayiciye destek sağlayacak şekilde düzenlenmesi gerektiğine inanıyoruz.”
İstanbul’da hat kurmak Çin’den yüzde 50 pahalı
Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Yönetim Kurulu Başkanı Burak Önder, Türkiye’de yeni teşvik programının genellikle yüksek teknoloji ürünlerinin üretiminin amaçlandığını dile getirdi. Yüksek teknoloji ürünlerinin üretilmesinin çok kıymetli olduğunu, ancak Türkiye’nin şu anki güçlü kası olmadığını vurgulayan Önder, “Yüksek teknoloji ürünleri üretmeyi bırakın, orta düşük ve düşük teknoloji ürünlere ihtiyacımız bulunuyor. Yüksek tekoloiji ürünlerine gelmeden uçakları otomobilleri üretmek için bile plastik enjeksiyon makinesine ihtiyacınız bulunuyor. Tabii artık geldiğimiz aşamada ülkemizden de yüksek teknoloji ürünler üretenler çıkacak ama orta düşük ve düşük teknoloji sektörlerini de unutmamak lazım. Öyle bir zamandan geçiyoruz ki yeni yatırımlar azalıyor. Bugün yatırım malı ithalatına baktığınız zaman bunu görüyorsunuz. Bu sadece Türkiye’deki ekonomik sıkıntılardan değil, küreselde yaşanan sıkıntılardan dolayı oluyor” şeklinde konuştu. Bir plastik enjeksiyon fabrikasını İstanbul’da kurmakla Çin’in bir bölgesinde kurmanın arasında yüzde 50 fiyat farkı bulunduğunu kaydeden Önder, “Bir de üstüne bu teşvikler gitmeye başlayınca bu alandaki rekabetçiğinizi de kaybetmeye başlıyorsunuz. Sektördeki bu yatırım teşviklerinin devam etmesinin Türkiye’nin sanayi kültürünün devam etmesi açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. Yani yapılan şeyler yanlış değil, doğru ama orta düşük ve düşük teknoloji ürünlerin üretimini gözden çıkartmak doğru bir anlayış olmaz. Süre uzatımı ise faydalı olacaktır” diye konuştu.