Torba teklifte kambiyo mevzuatı uyarınca faaliyet gösterecek firmalara faaliyet izni veya yetki belgesi verilmesi aşamasında hem katılımcıların mali gücünün tespiti hem de piyasaya girişlerinin kontrolü amacıyla Hazine ve Maliye Bakanlığına ücret alma konusunda verilen yetkiyle döviz bürolarının disipline edilerek kamuya kaynak sağlanması hedefleniyor.
Kanun teklifinin Plan Bütçe Komisyonu görüşmeleri sırasında bilgi vererek, soruları yanıtlayan Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Şakir Ercan Gül, 2019 yılından beri döviz bürosu açmak isteyenlere izin vermediklerini belirterek, piyasada çok ciddi ölçüde “hava parası” şeklinde kendi aralarında hisse devirlerinin olduğunu ve rakamın 400 bin dolara kadar ulaştığını kaydetti.
Gül, döviz bürosunda hissedarların hisse devir mekanizmalarına belli ölçüde müdahale etmek ve buradaki hava paralarını kamuya aktarmak için düzenleme yaptıklarını açıkladı. Gül, “Buradaki hissedarların mali gücünü, kara para işiyle iştigal edip etmediği, düzgün bir şahıs olup olmadığı noktalarında ve mali güçler açısından BDDK’nın yapmış olduğu kriterler içerisinde bunlara izin veriliyor ama iki senedir bu izin verilmiyor. Bu izin verilmediği için de piyasada ciddi bir arbitraj oluyor” dedi. Bu parayı alabilmeleri için kanuni bir dayanağa ihtiyaçları bulunduğunu kaydeden Gül, bunun usul ve esaslarını Resmî Gazetede yayımlayarak nelerden ne kadar para alacaklarını belirleyeceklerini anlattı.
İkinci el fiyatları yukarı doğru gidiyor
Hazine ve Maliye Bakanlığı Finansal Piyasalar Kambiyo Genel Müdürü Murat Zaman ise kamu menfaatini ve kamuya kaynak sağlamayı amaçladıkları bir düzenleme yaptıklarını belirterek, döviz büfelerine yoğun bir talep olduğunu ancak çok sayıda döviz büfesinin açılmasının dolarizasyon nedeniyle çok istenilen bir durum olmadığını söyledi. Döviz bürolarının makul bir seviyede tutulması gerektiğini ifade eden Zaman, “Yeni izinler gelmedikçe ikinci el fiyatları yukarı doğru gidiyor, orada bir rant oluşuyor, o ranttan da döviz büfelerinin sahipleri tabii doğal olarak faydalanılıyor. Burada bir rant varsa, kontrollü lisans verildiğinde bu rant devlete geçsin yani bir kamu kaynağı hâline gelsin istiyoruz” dedi.
Görevden alınan Merkez Bankası başkanları 2 yıl maaş alabiliyor
Teklifin Merkez Bankası ile ilgili bölümleri ise komisyonda tartışıldı. İYİ Parti Ankara Milletvekili ve eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, mevcut durumda Banka Meclisi üyelerinin bankanın izniyle yükseköğretim kurumlarında kurum kadrolarına atanmaksızın asli işlerini aksatmamak ve ücret almaksızın ders verebildiğini belirterek, kanuni düzenlemeye ihtiyaç bulunmadığını, geçmişte de bunun örnekleri bulunduğunu söyledi. Yılmaz ayrıca eski başkanların Merkez Bankası’ndan maaş alıp almadıklarını da tartışmaya açtı. BDDK başkanının görevinden ayrıldıktan sonra iki yıl içerisinde herhangi bir bankada görev alamadığını, bir yıl maaşının devlet tarafından ödendiğini hatırlatan Yılmaz, “Merkez Bankası Yasası’nda böyle bir düzenleme yok ama merkez bankası başkanları da üst yöneticileri de bankalara gidip iki yıl içinde görev alamazlar ama onlara maaş ödenmiyor. Şu anda görev süreleri dolmadan birbiri arkasına görevden alınmış 3 tane başkan var. Bunlar kamuda herhangi bir göreve atanmadılar, özel sektöre de geçmediler. Görevden ayrılan Murat Çetinkaya, Murat Uysal ve Naci Ağbal şu anda maaş alıyorlar mı?” diye sordu. Merkez Bankası Hukuk İşleri Genel Müdür Yardımcısı Şerif Uygun, Merkez Bankası başkanlarının görevden alındıktan sonra 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin ek 35’inci maddesine göre iki yıl boyunca eski görevlerinin ücretlerini almalarının mümkün olduğu bilgisini verdi. Uygun, bunun genel bir düzenleme olduğunu ve üst kademe tüm kamu yöneticileri için geçerli olduğunu söyledi.