Ülke genelinde yaşanan kuraklık nedeniyle baraj ve göllerde su seviyesi düşerken, Elazığ’da merkez üssü Sivrice ilçesi olan ve 41 kişinin yaşamını yitirdiği 6.8 büyüklüğündeki depremin ardından ilçede bulunan, 22 kilometre uzunluğunda ve 6 kilometre genişliğe sahip Hazar Gölü’nün su seviyesi yağış miktarında artış olmamasına rağmen yükseldi. Fırat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Aksoy, Hazar Gölü’nün tektonik bir göl olduğunu hatırlatarak, “Bunlara jeoloji dilinde çek- ayır havza adı veriliyor. Burada su seviyesinin değişimini net olarak anlayabilmek için önce gölün beslenmesine bakmak lazım. Yani göldeki su bütçesi nedir? Su nereden geliyor? Göl, iki kanaldan beslenebilir. Birincisi yüzey suları ki bu iklime bağlıdır. İkincisi de yer altı sularından beslenme ki Hazar Gölü’nün su bütçesinin büyük bir bölümünü yer altı suları oluşturuyor” diye konuştu.
‘GÖL SEVİYESİNDEKİ DEĞİŞİMİN TEK KAYNAĞI YER ALTI SUYUNDAKİ ARTIŞ’
Hazar Gölü’nün, güneyindeki Hazarbaba Dağı’ndan ve kuzeyindeki dağlardan, o bölgedeki faylara bağlı olarak ortaya çıkan yer altı sularıyla beslendiğini ifade eden Prof. Dr. Aksoy, şunları söyledi:
“Gölün su seviyesindeki değişimleri de buna bağlamak lazım. Depremin olduğu 24 Ocak tarihine bakıldığında, bu tarihten önce bölgedeki yağış miktarında önemli bir artış olmadığı gözleniyor. Dolayısıyla göl seviyesindeki değişmenin tek kaynağı yer altı suyundaki artış olmalı. Nispi bir artışın olduğu ortada ama miktarı nedir? Kaç santim yükseldi? Sahile bakarak göl seviyesinde 10- 20 santim artış var diyemeyiz. Depremler sırasında bazı yerlerde su kaynaklarının kuruduğu bazı yerlerde de yeni kaynaklar ortaya çıktığı biliniyor. Bu olağan bir şeydir. Çünkü fayların hareketine bağlı olarak yer altı suyunun yüzeye ulaştığı yerlerde artmalar veya azalmalar olabilir. Burada da bunun artma yönünde olduğunu görüyoruz. Çünkü ana depremden önce bunun öncüleri var. 2009’un nisan ve aralık aylarında bu depremler meydana geldi. Bu depremler sırasında fayın enerji biriktirme sırasındaki hareketleri yer altı suyundaki artışın ana nedeni olarak görülmeli.”
Öte yandan, su seviyesindeki net artış miktarı yapılacak incelemelerin ardından ortaya çıkacak.