Dünya genelindeki buzullar, son yıllarda sıcaklık artışlarıyla birlikte hızla kütle kaybediyor. Bilimsel gözlemler, Grönland ve Antarktika’nın son iki on yılda buz kaybını belirgin şekilde hızlandırdığını; küresel buz kütlesinin yıllık ortalama yüz milyarlarca ton azaldığını gösteriyor.
Bu erime, deniz seviyesinin yükselmesinin ana kaynaklarından biri haline gelirken, özellikle Antarktika’da yüzen buz sahanlıklarındaki zayıflama büyük endişe yarattı. Bu kritik tablo içinde Thwaites Buzulu, hızla değişen yapısı ve potansiyel etkisi nedeniyle küresel iklim sisteminin en hassas noktalarından biri oldu.
Domino etkisi yapmasından korkuluyor
Bilim insanları, Antarktika’nın en hassas bölgelerinden biri olan Thwaites Buzulu’nda endişe verici bir çözülme sürecinin hızlandığını ortaya koydu. Yeni araştırma, özellikle Thwaites Doğu Buz Sahanlığı’nın (TEIS) son yirmi yılda kritik bir dengeleyici noktanın kontrolünü kaybetmeye başladığını ve bu zayıflığın diğer buz sahanlıklarında da domino etkisi yaratabileceğini gösterdi.
Batı Antarktika’da yer alan Thwaites Buzulu, aşırı hızlı değişimi nedeniyle kamuoyunda ‘Kıyamet Buzulu’ olarak biliniyor. Dünyanın deniz seviyesinin geleceğini şekillendiren en büyük bilinmezlerden biri olarak görülen bu dev buz sisteminin bir parçasını oluşturan TEIS, okyanus üzerinde yüzen bir sahanlık ve kuzeyindeki tek bir sabitleme noktası tarafından yerinde tutuluyor. Ancak son yirmi yılda bu bölgenin etrafında hızla çoğalan çatlaklar, buz sahanlığının giderek daha kırılgan hale geldiğini ortaya koyuyor.
Çatlakların oluşumu adım adım takip edildi
Journal of Geophysical Research: Earth Surface dergisinde yayımlanan yeni çalışma, TEIS’in nasıl zayıfladığını bugüne kadar görülmemiş ayrıntılarla açıkladı. Araştırmanın, Dünya Gözlem Bilimi Merkezi’nde yürütüldü ve Debangshu Banerjee, Dr. Karen Alley ile Dr. David Lilien tarafından yönetildi. Çalışma aynı zamanda ABD ve İngiltere’nin büyük ölçekli işbirliği olan Uluslararası Thwaites Buzulu İşbirliği (ITGC) kapsamında yürütülen TARSAN projesine katkı sağladığı belirtildi.
Ekip, 2002–2022 yılları arasındaki uydu görüntülerini, buz akış hızlarını ve GPS ölçümlerini birleştirerek TEIS’teki çatlakların nasıl oluştuğunu adım adım takip etti. Bulgular, çatlakların büyüdükçe sabitleme noktasının sahanlık üzerindeki ‘tutucu’ etkisini zayıflattığını, bunun da buzun daha hızlı akmasına yol açtığını gösterdi. Bu hızlanma ise daha fazla kırılmaya neden olarak tehlikeli bir geri besleme döngüsü oluşturuyor.
Çöküş aniden yaşanabilir
En çarpıcı bulgulardan biri ise, bir zamanlar sahanlığı sabitleyen ve önemli bir destek noktası olan bölgenin artık istikrarsızlığı artıran bir faktöre dönüşmüş olması. Bu dönüşüm, yapısal dayanımın kırılganlaşmasını hızlandırarak buz sahanlığını gelecekte ani bir çöküşe karşı daha duyarlı hale getiriyor.
Deniz daha fazla yükselebilir
Bilim insanları, TEIS’te gözlenen bu dört aşamalı zayıflama modelinin Antarktika’daki diğer buz sahanlıklarında da ortaya çıkabileceği konusunda uyarıyor. Yüzen sahanlıkların giderek bozulması, Antarktika Buz Tabakası’nın küresel deniz seviyesini beklenenden daha fazla ve daha hızlı yükseltme potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor.
Çöküş süreci dört aşamada tanımlandı
Araştırmacılar bu çöküş sürecini dört aşamada tanımladı. İlk aşamada buz akış yönüne paralel uzun çatlaklar belirdi. İkinci aşamada akışı kesen daha kısa kırıklar oluştu. Sonraki aşamalarda buz akışındaki hızlanma, kırıkların genişlemesini tetikledi ve sahanlık daha kararsız bir hale geldi. Çalışma, Thwaites Buzulu’nun geleceğiyle ilgili belirsizlikleri azaltmakla birlikte, küresel iklim sistemi üzerindeki olası etkilerinin düşündüğümüzden daha yakın ve daha güçlü olabileceğini hatırlattı.

