Akran zorbalığı, bir çocuğun bir veya birden fazla akranı tarafından tekrar tekrar ve kasıtlı biçimde kötü muameleye maruz kalması olarak tanımlanıyor. Çanakkale’nin Biga ilçesinde okulda arkadaşı Y.C. (14) tarafından feci şekilde darbedilen M.D.Y. (14) adlı öğrencinin 7 gündür yoğun bakımda olduğu öğrenilirken,
Klinik Psikolog Yağız Ata bu durumun son zamanlarda çocuklar arasında artan bir durum olduğuna dikkat çekti. Psikolog Ata, “Biga’da yaşanan elim bir olay, üzücü bir olay. Bu olayda da çocuklarda ciddi bir öfke, ciddi bir tahammülsüzlük, ciddi bir neden sonuç ilişkisi kuramama gibi durumlar var” diye konuştu.
AKRAN ZORBALIĞININ ÜÇ ÇEŞİDİ VAR
Akran zorbalığının üç çeşidi olduğuna değinen Klinik Psikolog Yağız Ata, “Akran zorbalığı özellikle son dönemde çocuklar arasında çok artan bir durumdur. Akran zorbalığının birçok sebebi vardır. Tabii ki bunlar ebeveyn tutumları, yanlış sosyal politikalar, eğitim eksikliği, sosyoekonomik durumlar gibi faktörlerdir. Akran zorbalığını da kendi içerisinde duygusal olarak zorbalık ve fiziksel zorbalık olarak ayırıyoruz. Son dönemde teknolojinin gelişmesiyle beraber de siber zorbalık eklendi. Çocuklar siber yani online, internet ortamında duygusal ve fiziksel olarak zorbalığa maruz kalıyorlar” ifadelerini kullandı.
“ÇOCUKLARDA CİDDİ BİR ÖFKE, TAHAMMÜLSÜZLÜK, NEDEN SONUÇ İLİŞKİSİ KURAMAMA GİBİ DURUMLAR VAR”
“ÇOCUKLARINIZI ANLAMAYA ÇALIŞIN”
Akran zorbalığının aslında çocuklardaki olumsuz değişimin sadece küçük bir parçası olduğunu vurgulayan Psikolog Ata, şöyle devam etti:
“Akran zorbalığı büyük bir resmin küçük bir parçasıdır. Bu küçük parça bile ciddi anlamda zarar vermektedir gençlerimize, çocuklarımıza. Burada büyük resme odaklanmamız gerekir. Büyük resimde ise çocuklarımızı bir bitkiye benzetirsek, bir bitkinin solmasını bitkiye bağlayamayız. O bitkinin sulanıp sulanmamasına bağlamalıyız. O yüzden de burada gençlerimiz son dönemde özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın son kabinede de ifade ettiği gibi ’Yasa dışı kumar ve online bahis çok büyük bir sorundur ve bununla mücadele edeceğiz’ açıklamalarına binaen burada çocuklar bu alanlara yöneliyor. Yani akran zorbalığından başlayarak online, çevrim içi bahis, kumar buralara yöneliyorlar. O yüzden buralara yönelmelerinin sebebi de çocukların ailelerinden kopuk olması. Bu noktada anne babalara özellikle seslenelim. Kıymetli anneler babalar sorunun çözümü çok basit. Çocuklarınıza dokunun. Çocuklarınızı anlamaya çalışın. Kısacası çocuklarınızın içinde kopan fırtınayı duyun.”
ŞİDDET BULAŞIYOR
Çocukların şiddete bizzat veya dolaylı olarak maruz kalmaları halinde çocuklarda öne çıkabileceğini aktaran Yağız Ata, “Şiddet kavramı şiddete maruz kalan ama bu ev içi şiddet olabilir ama oyunlarda oynanan bir şiddet, görülen bir şiddet olabilir veya başkalarına uygulanan şiddeti görmüş, duymuş, bilmiş olabilir. Kısacası şiddeti yaşamış veya buna tanıklık etmiş kişiler birinci olarak bu şiddete karşı olurlar, tepki gösterirler. Zamanla bu şiddeti kendileri göstermeye başlarlar ve böyle bir döngü olur. Buna biz ‘şema kimyası’ diyoruz. Yani ilk başta karşı olunan durumu zaman içerisinde insanın kendi uygulaması demektir. İlk başta bizim önleyici hizmetlere dikkat çekip, şiddeti oluşmadan önce engellememiz gerekir” dedi.
“BURADA KRİZİN SONUCUNA GÖRE DEĞİL, KRİZİN BAŞINA ODAKLANMAMIZ GEREK”
Zorbalanan ve zorbalayan çocukların da herkesin çocuğu olduğunu söyleyen Ata, çözüm odaklı yaklaşılması gerektiğini vurgulayarak sözlerini şu sözlerle bitirdi: