Monreve Alaçatı ile başlayan yatırımlarımız bugün Les Bungalows’da bağ otelciliği ile yeni bir boyut kazandı. Antik Metropolis kenti toprakları üzerinde bulunuyoruz. Bağımız tarihi su kemerleri, tümülüs kalıntıları gibi arkeolojik zenginlikleri içinde barındırıyor.
Bu topraklar yalnızca tarımsal üretimin değil, aynı zamanda binlerce yıllık kültürel sürekliliğin de bir parçası. Biz bağcılığı sadece bir üretim biçimi olarak değil, yaşamın, emeğin ve doğaya duyulan saygının bir temsili olarak görüyoruz. Bugün burada attığımız adım, sürdürülebilirliğe, kültüre ve iyi yaşama inanan herkes için ortak bir davettir” dedi.
Monreve Group Yönetim Kurulu Başkanı Merve Arkas “Les Bungalows’u hayal ederken sadece bir konaklama alanı değil, yaşamın doğayla uyum içinde yeniden kurgulandığı bir Agro turizm yaşam alanı tasarlamak istedik. Tarım, gastronomi, kültür ve sürdürülebilir yaşamı bir araya getiriyoruz. Bağların ortasında inşa ettiğimiz bu yaşam kültürünün Ege topraklarına da çok yakıştığına inanıyoruz. Bizim için Les Bungalows, yalnızca bugünü değil, gelecek nesillerin duyarlılığıyla da gelişip şekillenecek bir yaşam felsefesinin temsilidir” diye konuştu.
Sürdürülebilirliğin ön planda olduğunu ifade eden Merve Arkas, Lucien Arkas Bağları’nın tamamında olduğu gibi Les Bungalows’ta da elektrik ihtiyacının tamamen güneş enerjisinden karşılandığını, mimari tercihler ve çevresel düzenlemelerin, doğaya minimum müdahale prensibiyle şekillendirildiğini belirtti.
Gelecek dönem planları hakkında da bilgi veren Merve Arkas, “Bu anlayışı şimdi uluslararası ölçekte de büyütüyoruz. İtalya’nın Toskana bölgesinde tarih ve doğa ile yeniden yorumluyoruz. Yaklaşık 1.000 dönümlük bir arazinin içinde, 16. yüzyıldan kalma villaları restore ederek hayata geçireceğimiz bu projeye, Lucien Arkas’ın ailesinin köklerinden ve tarihinden ilham alarak Tenuta Aliotti adını verdik.
Burada misafirler bağbozumlarına katılacak, yerel üreticilerle birlikte öğrenecek, doğayla yeniden temas kuracak. Monreve Group olarak bağcılık ve otelcilik alanındaki vizyonumuzu bu projeye taşıyoruz. Sanata ve tarihe verdiğimiz değerin bir yansıması olarak bu restorasyon sürecini titizlikle yürütüyoruz. Tenuta Aliotti’yi, bölgenin eşsiz deneyimlerini bir arada sunarak önemli bir cazibe noktası haline getirmeyi hedefliyoruz” dedi.