Dünya devi Knight Frank Global’in Türkiye’deki resmi ortağı ve Türkiye’nin global emlak markası GRED, İngiltere’nin en iyi konut projelerini Türk yatırımcılarla buluşturmaya devam ediyor. Londra’nın en dikkat çekici ve karlı konut projelerini, avantajlı fiyatlar ve cazip ödeme koşulları ile Türkiye pazarında satışa sunan GRED, bu kez de “The Edit – South Bank” projesi ile Londra’nın kalbinde, sanat ve kültürün iç içe geçtiği, tarihi ve modern dokusuyla dikkat çeken South Bank bölgesinde, yatırımcılarını İngiltere’de ev sahibi olmaya davet ediyor.
Dünya devi Knight Frank Global’in Türkiye’deki resmi ortağı ve Türkiye’nin global emlak markası GRED, 1 Kasım 2024 Cuma günü Mandarin Oriental Otel’de düzenlediği bir basın toplantısıyla Londra’daki “The Edit – South Bank” projesinin kapalı ön lansmanını dünya genelinde ilk kez Türkiye’de satışa sunduğunu duyurdu. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren GRED Kurucusu ve CEO’su Meltem Türker, “Londra’nın en prestijli yerleşim alanlarından biri olan South Bank Bölgesi’nde konumlanan ‘The Edit’, sadece çağdaş bir yaşam alanı sunmakla kalmıyor; aynı zamanda sanat ve kültürle harmanlanmış eşsiz bir deneyim de vadediyor” dedi. GRED Türkiye COO’su Knut Gaskjenn ise, önceki etkinliklerde olduğu gibi, bir kez daha Londra’nın en seçkin projelerinden birini Türk yatırımcılarla paylaşmanın heyecanını dile getirerek, “The Edit projesini Türk pazarında ilk kez tanıtmanın mutluluğunu yaşıyoruz. GRED olarak emsal projelere kıyasla %50’ye varan ön alım fırsatını, dünya pazarlarından önce ilk olarak Türkiye’deki yatırımcılarla özel olarak buluşturmanın gururunu yaşıyoruz” diyerek Türkiye için özel olarak sunulan erken dönem ödeme fırsatlarının müjdesini duyurdu.
“The Edit, tarihle modernliğin buluştuğu bir bölgede yer alıyor”
Londra’nın Southbank bölgesinde yer alan ve yıllardır merakla beklenen en prestijli projelerden biri olan “The Edit – South Bank”, bölgenin en büyük projelerinden biri olarak dikkat çekiyor. Basın toplantısında söz alan Mount Anvil Grup Satış Direktörü Jon Hall, Thames Nehri’nin güney kıyısında, Westminster ve Covent Garden’ın tam karşısında konumlanan South Bank projesi hakkında bilgi vererek, “The Edit, tarihle modernliğin buluştuğu bir bölgede yer alıyor. Projenin yer aldığı lokasyon, bir zamanlar Bankside Güç İstasyonu’nun Londra’ya elektrik sağladığı bir enerji merkeziydi. Günümüzde bu tarihi bina, birçok kişinin aşina olduğu Tate Modern Müzesi’ne ev sahipliği yapıyor” diyerek bölgenin kültürel ve ticari bir merkez olarak dönüşümünün simgesi haline geldiğini vurguladı.
Thames Nehri’ne yürüme mesafesinde…
Toplantı için İngiltere’den Türkiye’ye gelen Knight Frank Bölüm Başkanı Seb Warner ise projenin konumu hakkında önemli bilgiler paylaştı. Projenin en önemli özelliklerinden birinin de merkezi konumu olduğuna dikkat çeken Warner açıklamalarında “The Edit – South Banks” projesinin Londra’da ulaşımın en kolay olduğu bölgelerden birinde bulunduğunu ifade etti. Tate Modern, Borough Market ve Thames Nehri’ne yürüme mesafesinde olan The Edit, aynıı zamanda Londra’nın üç önemli metro istasyonları olan Southwark (Jubilee Hattı), London Blackfriars ve Waterloo hatlarına sadece 6 dakikalık yürüme mesafesinde bulunuyor. Öte yandan LSE, City, UCL ve King’s College gibi Londra’nın en iyi üniversiteleri, The Edit’ten 30 dakikalık bir ulaşım mesafesinde yer alıyor.
“Rahatlık ve estetik bir arada”
Projenin mimari detaylarına değinen Knight Frank İş Ortağı Emma Fletcher-Brewer, Londra’nın en önemli küratör ekibi tarafından özenle tasarlanmış olan “The Edit, butik bir yapıya sahip bir bina olarak gerçekten kişiselleştirilmiş bir deneyim yaratmanıza olanak tanıyor. Özellikle İsviçre yapımı V-ZUG cihazları, yenilikçi teknolojiye sahip ve imza niteliğindeki minimalist tasarımlarıyla her bir daire, şehrin dinamik yapısını yansıtırken, sakinlerine rahatlık ve estetiği bir arada sunuyor.” dedi.
Satın alırken kazandıran “The Edit”
Emma Fletcher-Brewer, dünyanın önde gelen global emlak danışmanlık şirketlerinden biri olan Knight Frank’in önümüzdeki beş yıl içerisinde Londra merkezde konut fiyatlarının yüzde 25 oranında artmasını beklediklerini belirtti. Fletcher-Brewer, konuşmasında şu öngörüye de yer verdi: “Knight Frank olarak, park ve yeşil alanlara yakın konumda bulunan konutların yüzde 33, park ve şehir manzaralı dairelerin ise yüzde 75 oranında prim yapacağını tahmin ediyoruz.” dedi. ‘The Edit’ projesinin yer aldığı South Bank Bölgesi, Londra merkezine oldukça yakın ve Thames Nehri’ne yürüyüş mesafesinde konumlanıyor. Konumunu göz önüne aldığımızda “The Edit” hem satış sonrası prim hem de kira getiri oranları ile dikkat çekiyor.
“Londra’nın Kalbinde Erken Yatırım Fırsatı”
Toplam 95 daireden yalnızca 20’sinin, 20 gün süreyle erken ön lansmana özel olarak satışa sunulduğunu vurgulayan GRED CEO’su Meltem Türker, “Londra’nın en hareketli bölgelerinden biri olan South Bank’teki benzer projelere kıyasla ‘The Edit’te 1+1 daireler, ortalama yüzde 32’ye varan avantajlı erken yatırım fırsatları sunuyor” ifadesini kullanarak, “2+1 dairelerde ise bu oran yüzde 50’ye kadar çıkmakta” dedi. Türk yatırımcılar için sınırlı sayıdaki daireyi ön satış kotasıyla sunan GRED, esnek ödeme koşulları ve özel ön alım fırsatlarıyla yatırımcılarına kısa vadede kazanç sağlayacak bir yatırım imkânı vadediyor…
The Edit ile South Bank’de yeni bir yaşam
Eklektik bir karaktere sahip olan South Bank, sanat galerileri ve tiyatrolar ile küresel şirketlerin bulunduğu, gün batımında nehir kenarında seçkin bir kitleyi çeken hareketli restoranlar ve barlarla oldukça canlı bir bölge olarak öne çıkıyor. British Film Institute’ta düzenlenen kırmızı halı etkinliklerinden Tate Lates’e kadar birçok organizasyona ev sahipliği yapan The Edit – South Bank, tüm bu canlılığın merkezinde yer alıyor. İkonik manzaralar, ünlü sanat koleksiyonları, hareketli restoranlar ve dünya çapında üniversitelere yürüme mesafesindedir bulunan The Edit, sadece yaşam alanı olmakla kalmıyor aynı zamanda yatırımcılarını dünyanın en kozmopolit bölgelerinden birinde yerel bir sakin olmaya davet ediyor. Thames Nehri’ne yalnızca 5 dakika uzaklıkta yer alan The Edit’ten nehir boyunca yürüyüş yaparak London Eye, St. Paul’s Katedrali ve Parlamento Binası’nın ikonik manzaralarının keyfini çıkarabilirsiniz. Dünyada Londra’nın alışveriş sahnesiyle rekabet edebilecek çok az şehir vardır. Covent Garden’da Jo Malone, Mulberry ve Tiffany & Co. gibi büyük markalardan butik markalara kadar 300’den fazla dükkânı gezebilirsiniz. Ya da Southwark Metro İstasyonu’ndan yalnızca 6 dakika uzaklıktaki Bond Street’te Ralph Lauren, Chanel ve Bottega Veneta’nın en yeni koleksiyonlarına göz atabilirsiniz. Benzersiz keşifler için, Paris tarzı Bermondsey Square Antika Pazarı’na veya nehir kenarında vintage kitapların satıldığı South Bank Kitap Pazarı, Londra’nın geri kalanını keşfetmek için mükemmel bir temel sunar. Günlük yaşantınızı zenginleştirecek birçok olanak da The Edit’in yanı başındadır. Londra’nın en eski gıda pazarı olan Borough Market, taze ve mevsimlik ürünleri doğrudan kaynağından almanıza olanak tanır. Ayrıca, Southwark Metro İstasyonu ve diğer ulaşım merkezleri, şehrin her noktasına kolaylıkla ulaşmanızı sağlar.