Rapor, 2018–2023 yılları arasında küresel finansal servetin %43 arttığını, buna karşılık kadınların kontrol ettiği servetin %51 yükseldiğini gösteriyor. Bu artış, kadınların finansal güçlenmesi ve yatırım davranışlarının değişimi açısından tarihi bir dönüm noktası niteliğinde. Rapora göre, bugün Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri’nde kadınlar, bireysel finansal varlıkların üçte birini yönetiyor. 2030 yılına kadar bu oranın %40–45 aralığına çıkması bekleniyor. Kadınların yönettiği toplam varlık 2023 itibarıyla 60 trilyon dolar, yani küresel yönetilen servetin %34’ü. Ancak bu servetin %53’ü hâlâ profesyonel varlık yönetimi kapsamında değil. McKinsey, bu farkın 2030’a kadar 10 trilyon dolarlık yeni bir yatırım fırsatı doğuracağını öngörüyor.
5 yıl sonra AB ve ABD’de kadınlar 52 trilyon dolar yönetecek
Avrupa’da kadınların yönettiği varlıklar 2018’de 4,6 trilyon dolar iken 2023’te 6,6 trilyon dolara çıktı. Bu oranın 2030’da 11,4 trilyon dolara, yani toplam servetin %47’sine ulaşması bekleniyor. ABD’de ise 2018’de 10 trilyon dolar olan kadın varlıkları, 2023’te 18 trilyon dolara, 2030’da ise 34 trilyon dolara yükselme potansiyeline sahip. Bu büyüme, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda kadınların finansal farkındalık ve karar alma becerilerindeki yükselişi de temsil ediyor.
Kadınların finansal etkisini artıran başlıca faktörler arasında ilk sırada evlilik oranlarının düşmesi, boşanma oranlarının yükselmesi ve kadınların finansal özerklik kazanmasına bağlı olarak ortaya çıkan toplumsal değişim geliyor. İkincisi ekonomik gelişim, sonra kadınların daha uzun yaşamadı ve mirasla servet devralma oranlarının yükselmesi sonucu ortaya çıkan demografik etkide bu faktörler arasında yer alıyor. Son olarak, kadınların finansal karar alma özgüveninin güçlenmesiyle meydana gelen kültürel dönüşüm kadınların finansal etkisini atıyor.

